20 Eylül’de, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinin bir parçası olarak Astana’da gerçekleşen bir görüşmede, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Ukrayna konusunda arabuluculuk yapmayı teklif etti. Erdoğan, her iki tarafın da kabul edebileceği bir barışın mümkün olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin arabuluculuk rolü üstlenebileceğini ifade etti.
Kremlin’den Erdoğan’ın teklifine hızlı bir yanıt geldi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Erdoğan’ın arabuluculuk teklifinin “imkansız” olduğunu belirtti. Peskov, Kremlin’in bu itirazının gerekçelerini açıklamadı.
Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin tırmanmasından bu yana arabuluculuk çabalarında bulunmuştur. Şubat 2022’de başlayan savaşın ardından Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında tahıl koridoru anlaşması imzalanmasında arabuluculuk rolü üstlendi. Ayrıca Türkiye, iki ülke arasında barış görüşmelerine ev sahipliği yaptı, ancak bu girişimler sonuçsuz kaldı.
Erdoğan’ın arabuluculuk teklifi, çatışmanın diplomatik bir çözüme kavuşturulması için uluslararası toplumun çabalarına bir katkı olarak görülüyordu. Ancak Kremlin’in reddi, bu umutların gerçekleşmesini zorlaştıracağa benziyor.
Ukrayna, Rusya’nın egemenliğine yönelik ihlallerini kınayarak arabuluculuğa karşı çıktığını belirtti. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, “Rusya işgalci bir ülke ve onlarla müzakere etmek anlamsız” dedi.
ABD, Türkiye’nin arabuluculuk çabalarını desteklediğini ifade etti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, “Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk rolü oynama konusundaki çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Uluslararası toplum, çatışmanın sona erdirilmesi için diplomatik çözüm arayışlarına devam ediyor. Ancak Kremlin’in Erdoğan’ın arabuluculuk teklifini reddetmesi, bu hedef için önemli bir engel teşkil edebilir.