İngiltere’de dün gerçekleştirilen genel seçimler, ülke tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Seçimlerde, Başbakan Rishi Sunak’ın Muhafazakar Partisi’ni yenerek tarihi bir zafer kazanan İşçi Partisi, 14 yıllık Muhafazakar Parti yönetimine son verdi.
Ipsos UK’in seçim sonrasındaki çıkış anketine göre İşçi Partisi, Avam Kamarası’nda 650 sandalyenin 410’unu alarak iktidarı ele geçirdi. Önceki seçimde 365 sandalye kazanan Muhafazakar Parti’nin sandalye sayısı ise 131’e geriledi. Bu sonuç, Muhafazakar Parti için tarihteki en büyük hezimet olarak kayıtlara geçti.
Aşırı sağcı Reform UK Partisi 13, Liberal Demokrat Parti 61, İskoçya Ulusal Partisi 10, Yeşiller Partisi ise 2 sandalye kazandı.
Muhafazakar Parti, seçmenlerin hayat pahalılığı krizi, başarısız kamu hizmetleri ve bir dizi skandaldan dolayı kendilerini cezalandırdığı gerçeğiyle yüzleşti. Seçim sonucunda Muhafazakar Parti’nin son kabinesinde yer alan birçok bakan milletvekili olamadı.
Zafer konuşmasında İşçi Partisi lideri Keir Starmer, “Bu gece ülkenin dört bir yanındaki insanlar, performans temelli siyasetin son bulmasını ve kamusal hizmet kalitesindeki siyasete geri dönülmesini istediklerini dile getirdi” dedi.
Starmer, “Değişim şimdi başlıyor… Siz oy verdiniz. Şimdi bizim için görevleri yerine getirme zamanı” diye konuştu.
Yenilgiyi kabul eden Sunak, “İktidar barışçıl bir şekilde, tüm tarafların iyi niyetiyle el değiştirecek. Öğrenilecek ve düşünülmesi gereken çok şey var. Özür dilerim” ifadelerini kullandı.
Muhafazakar Parti’nin başarısızlığı, hayat pahalılığı krizi, başarısız kamu hizmetleri ve bir dizi skandala yönelik tepkilerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. İşçi Partisi’nin zaferi, partinin performans temelli siyaseti sonlandırma ve kamusal hizmet kalitesini artırma sözlerine verilmiş bir destek olarak görülüyor.
İngiltere’nin yeni Başbakanı Keir Starmer, önümüzdeki haftalarda kabinesini açıklaması ve ülkeyi zorlayan konuları ele alan politikalarını uygulamaya koyması bekleniyor. İşçi Partisi’nin zaferi, ülkenin geleceği üzerinde önemli bir etki yaratması beklenen bir siyasi değişimin işareti olarak kabul ediliyor.