Tarımın ve Hayvancılığın Sorunları: Çiftçi Bakış Açısı

ÜLKENİN ZİRAİ GELİŞİMİ: ÇİFTÇİNİN GÖRÜŞÜ
Çokören köyünden çiftçi Nihat Babaözü, ülkemizin zirai geleceği hakkında endişelerini dile getirdi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın "Afganistan ve Suriyeliler olmazsa tarım ve hayvancılık biter" sözlerine tepki gösteren Babaözü, bu sorunun kendi vatandaşlarımızla çözülebileceğini vurgulayarak, yetkililerin bu konuya eğilmesini talep etti.

ENFLASYON SORUNUNA KATKILAR

Babaözü, enflasyonun düşürülmesinde çiftçilerin kilit bir rol oynadığını savundu. Üretim maliyetlerinin çok altında kalan gıda fiyatlarının, hükümetin enflasyonu düşürme çabalarının bir sonucu olduğunu ifade etti. Ancak bu durum, çiftçilerin ayakta kalabilmelerini zorlaştırmaktaydı.
Çiftçilerin son dört yılda, girdi fiyatlarında yüzde 100'ün üzerinde artışlarla karşı karşıya kaldığını, ancak ürün fiyatlarındaki artışların enflasyonun sadece yüzde 20'si kadar olduğunu vurguladı. Bu durum, çiftçileri borç batağına sürükledi ve birçok genç çiftçiyi köylerini terk etmeye zorladı.

YABANCI İŞÇİLER: BİR SONUÇ MU? BİR SEBEP Mİ?

Babaözü, yabancı işçi ihtiyacının, köylerin yaşanamaz hale gelmesinden kaynaklandığını belirtti. Köyden kente göç eden gençler, genellikle özel güvenlik görevlisi olmakta ve bu da ülkeye katma değer sağlamadığını dile getirdi.
Çiftçilerin Afgan ve Suriyeli işçilere bağımlı hale gelmesinin sorumlusunun hükümet olduğunu vurgulayan Babaözü, ülkenin sadece bu alanda Afganistan'a yıllık 18 milyar dolar ödediğini belirtti.

TARIMIN DESTEKLENMESİ: BOŞ SÖZLER VE GERÇEKLİK
Babaözü, tarımın desteklenmesi amacıyla çıkarılan kanunun uygulanmadığını ifade etti. Hükümetin köylüye vermesi gereken desteğin 152 milyar dolar olduğunu, ancak bunun kesintiye uğratıldığını belirtti.
Bu durumun, köyleri yaşanamaz hale getirdiğini ve çiftçilerin traktörlerini bile satmak zorunda kaldığını söyledi.

ÇİFTÇİNİN SON DURUMU: BİR DÖNÜM NOKTASI
Babaözü, çiftçilerin son noktaya geldiklerini ve verilecek bir şeylerinin kalmadığını belirtti. Hayvan sayısında azalmaya rağmen süt üretiminin arttığını aktardı ve bunun, çiftçilerin daha verimli üretim yöntemlerine yönelmek zorunda kaldıklarını gösterdiğini ifade etti.
Arazi toplulaştırma projelerinin, yabancılara arazi satışını kolaylaştırmak için yapıldığını iddia etti. Tarla fiyatlarının düştüğünü ve çiftçilerin tarlalarını satarak üretimden çekilmek zorunda kaldıklarını belirtti.

MERALARIN SORUNU: İŞGAL VE ULAŞILAMAZLIK
Babaözü, hayvanların meralara çıkarılmadığını ve bunun yerine ahır besiciliğinin yapıldığını belirtti. Meraların işgal edildiğini ve ekin ekildiğini söyledi. Tarım Müdürlüğü, Belediye ve Kaymakamlık gibi kurumların, meraların korunması konusunda sorumsuz davrandıklarını ifade etti.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: ÇİFTÇİLER İÇİN BİR UMUT
Babaözü, çiftçileri üretimden koparmamak için bazı önlemler önerdi:

Kapatılan köy okullarının yeniden açılması ve köy çocuklarının tarım ve hayvancılık eğitimi alması,
Köy çocuklarının ziraat ve veterinerlik fakültelerine sınavsız veya farklı bir puan türüyle öncelikli olarak alınması,
Ukrayna'ya sağlanan tarım desteğinin Türkiye'deki çiftçilere de sağlanması,
Ülke dışından devamlı gemilerle tarım ürünü ve hayvan ithali yapılması yerine, bu ürünlerin ülke içinde üretilmesinin desteklenmesi.