HSBC’nin Türkiye Değerlendirmesi
HSBC’nin son raporunda Türkiye’ye ilişkin değerlendirmeler yer aldı. Raporda, 2025 yılı sonunda politika faizinin yüzde 30 olması öngörülüyor.
Raporda ayrıca, kademeli bir makroekonomik ayarlamanın 2025 yılı için olası bir senaryo olduğu, mali konsolidasyonun fiyat baskılarını kontrol altına alabileceği, ancak genel görünümün belirsiz olduğu belirtildi.
Enflasyon 2025’e Kadar Düşebilir
HSBC, Türkiye’de büyümenin yüzde 3 civarında devam edeceğini, enflasyonun ise 2025 yılı sonuna kadar yüzde 30’un altına düşeceğini tahmin ediyor.
Raporda, 2023 yılı ortalarından bu yana uygulanan parasal sıkılaştırma ve istikrar önlemlerinin Türk ekonomisini güçlendirdiği, enflasyon ve dış açığın düzelmeye başladığı ve yatırımcı güveninin güçlendiği ifade edildi.
Arz Tarafı Zorlukları Gündemde
Makroekonomik riskler değerlendirilirken, politika yapıcıların Türkiye ekonomisinin arz tarafı zorluklarına odaklanacağı belirtildi. Orta Vadeli Program’da Ar-Ge yatırımları, ithalat bağımlılığının azaltılması, işgücü piyasası reformları ve vergi adaleti gibi alanlara vurgu yapıldığı vurgulandı.
Büyüme ve Enflasyon Beklentileri
HSBC, Türkiye ekonomisinin bu yıl ve 2025’te yaklaşık yüzde 3 büyüyeceğini tahmin ediyor. Yıl sonuna kadar kademeli bir dezenflasyon bekleniyor ve 2025 sonunda enflasyonun yüzde 28 seviyelerine gerileyeceği öngörülüyor.
Yumuşak İniş Bekleniyor
HSBC, politika ortamının istikrarlı kalacağını ve Türkiye ekonomisi için 2025’te yumuşak bir iniş beklediğini ifade etti. Büyüme yüzde 3 civarında kalacak, enflasyon yüzde 30’un altına inecek ve sermaye girişleri güçlü devam edecek.
Ancak raporda, petrol fiyatlarındaki artış, küresel talepteki düşüş ve jeopolitik risklerin ödemeler dengesi üzerinde baskı oluşturabileceği, enflasyonun beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceği uyarısında bulunuldu.
Son Çeyrekte de Sert İniş Beklenmiyor
Sonuç olarak, raporda ekonominin son çeyrekte de sert inişten kaçınacağı, ancak büyümenin zayıfladığına dair işaretler olduğu belirtildi. İmalat PMI verilerinin zayıflaması ve hanehalkı güveninin olumsuz etkilenmesi buna örnek gösterildi.
