DEM Partisi, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada bugün Selahattin Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nde, yarın da Figen Yüksekdağ’ın Kandıra Cezaevi’nde ziyaret edileceğini bildirdi.
Önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Selçuk Mızraklı ile yapılan görüşme yaklaşık 3 saat sürdü. Görüşmeden sonra açıklama yapan heyet üyeleri, Demirtaş ve Mızraklı’nın süreçteki katkılarının ve desteklerinin tam olduğunu belirttiler.
Heyet üyesi Sırrı Süreyya Önder, Demirtaş’ın sağlık ve moralinin iyi olduğunu kaydetti. Önder, “Barışın kaybedeni olmaz. Süreci ifsat edecek veya şüpheye düşürecek tutumlara gerek yok. 40 yıldır süren bir meseleyi çözmek boyacı küpü değildir” dedi.
Önder, kamuoyundan sürece destek beklediklerini ve İmralı’daki ikinci görüşmenin tarihini henüz bilmediklerini belirtti.
Ahmet Türk, amaçlarının binlerce yıldır birlikte yaşayan Kürt ve Türk halklarının yeniden kucaklaşması olduğunu söyledi. Türk, “İnanıyorum ve umut ediyorum ki Türkiye’de Kürt’ün Türk’e, Türk’ün Kürt’e ihtiyacı var” dedi.
Pervin Buldan, sürecin barış dilinin hakim olduğu, yenme-yenilme söyleminden uzak bir ortamda yürütülmesinin önemini vurguladı. Buldan, bu sürecin “Demokratikleşme, Barış ve Kardeşlik Süreci” olarak adlandırılmasının uygun olacağını belirtti.
Selahattin Demirtaş da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu süreç, ‘Demokratikleşme, Barış ve Kardeşlik’ sürecidir. Çatışmaların kalıcı şekilde son bulmasını arzuluyor, istiyor, destekliyoruz. Sayın Öcalan, koşulları oluştuğunda bu konuda bir inisiyatif alacaksa yanında olacağımızı belirtiyoruz. Siyasetçiler olarak bizim rolümüz, barış zeminini güçlendirmek ve barışı kolaylaştırmaktır. Ancak temel sorumluluğumuz demokrasi, özgürlükler ve insan hakları için sivil mücadeleyi büyütmektir.”
Demirtaş, barış girişimlerinin tüm inisiyatifini Öcalan’ın elinde tuttuğunu, çağrının muhatabının da iktidar ve parlamento olduğunu vurguladı. Ayrıca, süreci güçlendirmek için toplumsal barışın sağlanmasının şart olduğunu kaydetti.
“Yıllardır bu topraklarda tarifi imkansız acılara neden olan ve ülkenin bütün enerjisini tüketen çatışmaların ortadan kaldırılması için her türlü desteği vermeye hazırız. Ancak siyasal barış, beraberinde toplumsal barış yani demokratikleşme, eşitlik, adalet ve özgürlükler mücadelesinin tüm kanallarını açacak şekilde yapılırsa kalıcı olur” diyen Demirtaş, bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli, Özgür Özel ve diğer parti liderlerine teşekkür etti.
Demirtaş, son olarak, “Kürtlerin çoğunun yönü de yüzü de Türkiye’ye dönüktür. Barış ve güçlü bir demokrasi inşa edilebilirse bu süreçten hep birlikte kazanarak çıkacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.