Sıkı para politikası, işletmelerin sıcak paraya erişimini zorlaştırmıştır. Bu durum, işletme sermayelerinin yetersiz kalmasına ve birçok firmanın haciz riskiyle karşı karşıya kalmasına yol açmıştır. Artan haciz davaları, nitelikli borçluları konkordato sürecine itiyor.
Konkordato sürecinin yanlış yönetilmesi, geçici mühlet kararı alan birçok şirket için iflas kararlarına yol açıyor. Bu durum, kısa sürede daha fazla iflasın yaşanabileceği endişelerini artırıyor. Eski icra müdürü ve avukat Mustafa Zafer, konkordato taleplerinin değerlendirilmesinde “yığınsal iflas süreci” yaşanabileceği konusunda uyarıyor.
2018 yılında iflasın ertelenmesi kurumunun kaldırılmasından sonra konkordato, büyük borçluların tercih ettiği bir seçenek haline geldi. Zafer, “Borçlarını ötelemek veya daha düşük bedelle kapatmak isteyen kişi ve kurumlar için bir çare olarak görülse de, düzgün okunmayan bilançolar sonrasında geçici mühlet kararı verilse bile, konkordato sürecinde birçok firma için iflas kararı veriliyor” diyor.
Son yıllarda konkordato taleplerinde artış yaşandı:
Zafer, daha büyük ekonomik sorunların yaşanabileceğine dikkat çekiyor: “Başlangıçta sadece borçlarını vadelendirmek isteyen tek bir firma varken, yargılama sürecinin uzaması ve alacaklıların alacaklarını alamaması nedeniyle, tedarik zincirindeki borçlu firma alacaklıları gelir elde edemeyerek acze düşebilirler. Bu da hammadde, kira, vergi ve maaş gibi ödemelerin gerçekleşmemesine yol açarak daha büyük ekonomik problemlere neden olabilir.”
Zafer, konkordato taleplerinin değerlendirilmesinde titizlik gösterilerek sadece borçlunun değil, alacaklıların haklarının da korunmasının gerektiğini vurguluyor.
Zafer, yılın ilk yarısında 4 milyon 511 bin 698 yeni icra takibi açıldığını belirtiyor. Geçmişte icra takipleriyle karşı karşıya kalan borçlu firmalar, uygun finansman koşullarında sıcak para bularak bu riskten kurtuluyordu. Ancak sıcak paraya ulaşmanın zorlaştığı bu dönemde, işletme sermayesi yetersiz olan firmaların durumu kritik bir hal alıyor.
Konkordato taleplerinin reddi halinde iflasın açılmasına karar verilmesi, borçlu firma alacaklılarını ve tedarik zincirinde yer alan tüm kişi ve kurumları olumsuz etkileyebiliyor.