Halil Öztemel: Depremde Bacaklarını Kaybeden Öğretmenin Meslek Aşkı
Halil Öztemel, bir deprem sonucu bacaklarını kaybetse de öğretmenlik aşkından vazgeçmedi.
Öztemel, üniversiteden mezun olduktan sonra hem imam hem de öğretmen oldu. Öğretmenliği seçen Öztemel, 2011’de Van’da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak göreve başladı.
1,5 aydır öğretmenlik yapan Öztemel, 23 Ekim’de meydana gelen Van depreminde yıkılan bir binada beş arkadaşıyla birlikte mahsur kaldı. Üç arkadaşı olay yerinde hayatını kaybederken, Öztemel ve iki arkadaşı 16 saat sonra kurtarıldı. Kurtarılan arkadaşlarından biri daha sonra hayatını kaybetti.
Van’daki ilk tedavisinin ardından Ankara’ya gönderilen Öztemel’in dizlerinin üzerinde uzun süre kaldığı için bacakları kangren oldu. Her iki bacağı da ampute edilen Öztemel, hastanede dört aydan fazla kaldı.
Hastanede kendisini ziyaret eden bakanlık yetkilileri malulen emeklilik veya masa başı bir iş teklif etti. Ancak Öztemel, “Öğretmenlik benim hayatım. Ben iyileşip mesleğimin başına döneceğim” diyerek teklifleri geri çevirdi.
Öztemel, ilk öğretmenlik yılını kaçırsa da 2012-2013 eğitim-öğretim yılında öğrencilerinin karşısına çıktı. Bacaklarına protez takılan Öztemel, zamanla koltuk değneklerine ve tekerlekli sandalyeye alışarak hayatına devam etti.
Öztemel, “Hastaneden çıkınca anneme ben yeniden doğdum dedim. Bu kez tek fark bacaklarım yoktu. Rabbim canımı bağışlamıştı. İsyan etmek olmazdı. Tek isteğim biran önce çocuklarımın yanına, sınıfıma dönmekti. Allahtan hep bunu diledim. Çok şükür ilk öğretmenler günümü yoğun bakımda geçirdim ama ondan sonra hep öğrencilerimle birlikte oldum” diyor.
Deprem gününü ilk günkü gibi hatırlayan Öztemel, okulun kendisine terapi gibi geldiğini söylüyor. “Depremde sadece bacaklarımı kaybettim. Onun dışında öğretmenlik sevgimi ve umudumu hiç kaybetmedim. Devletimiz de ilk gündem beri hep yanımızda oldu. Okulumda, ilçedeki müdürlerimizde benim işimi kolaylaştırmak ellerinden geleni yapıyorlar. Okuldaki en büyük destekçilerimden biri de öğrencilerim. Onlara hayatta her şeyin başlarına gelebileceğini ancak asla pes etmemeleri gerektiğini anlatıyorum. Gönüllü olarak yardım kuruluşlarında da görev yapıyorum. 6 Şubat depreminde bölgeye gitmek istedim ama oradakilere yük olmak istemedim. Benden maddi manevi elimden geleni buradan yaptım.”