Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) 259’uncu toplantısında, üniversite adaylarını doğrudan etkileyecek önemli kararlar alındı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, toplantıda yaptığı açıklamada, devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarının kapatılacağını duyurdu. Bu karar doğrultusunda, devlet üniversiteleri artık ikinci öğretim programları sunmayacak. Vakıf üniversitelerinden ise ikinci öğretim programlarını kaldırma yönünde adımlar atmaları istendi.
Yükseköğretim Yürütme Kurulu, Çocuk Gelişimi, Felsefe, Sosyoloji, Tarih ve Türk Dili Edebiyatı açık öğretim programlarına “ikinci üniversite” kapsamında kayıt yaptırabilecek öğrencilerin yaş sınırını 35 olarak belirledi. Bu düzenleme, ön lisans ve lisans öğrencilerinin öğretmenlik kadrolarına geçiş için aldığı ikinci üniversite programlarına olan yoğun talebi azaltmayı amaçlıyor.
YÖK, eğitim-öğretim kalitesini artırmak için bazı programların kontenjanlarını düşürme kararı aldı. Mimarlık, eczacılık, psikoloji, beslenme-diyetetik ve temel bilimlerdeki bazı programlara alınan öğrenci sayıları, ülkenin ihtiyaçları ve eğitim kapasiteleri dikkate alınarak azaltıldı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, toplantının ardından yaptığı açıklamada, alınan kararların üniversite eğitiminin kalitesini artırma ve öğrencilerin akademisyenlik yolunda ilerlemesine destek verme amacı taşıdığını belirtti. Özvar, “Bu kararlarla, öğrencilerimize daha iyi bir eğitim ortamı sunmayı ve ülkemizin eğitim kalitesini yükseltmeyi hedefliyoruz” dedi.
Alınan kararların, üniversite adayları, öğrenciler, akademisyenler ve üniversiteler üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor. İkinci öğretim programlarının kapatılması, bu programlara kayıtlı olan öğrencileri etkilerken, ikinci üniversite için yaş sınırının belirlenmesi, öğretmenlik kariyeri hedefleyen öğrencilerin planlarını gözden geçirmelerine neden olabilir. Kontenjanların düşürülmesi ise ilgili programlara girebilecek öğrenci sayısını azaltacak ve rekabeti artıracaktır.
259’uncu Üniversitelerarası Kurul Toplantısı’nda alınan kararlar, Türkiye’deki yükseköğretim sisteminde önemli değişikliklere işaret etmektedir. Bu değişikliklerin, üniversite eğitiminin kalitesini artırma, öğrencilerin akademik hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırma ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun bir yükseköğretim sistemi oluşturma amacı taşıdığı görülmektedir.