Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Türkiye’nin çocuk (0-14 yaş) nüfusu son üç yılda azalırken yaşlı nüfusu (65 yaş ve üzeri) arttı. 2021’de nüfusun %26,9’u olan çocuk nüfusu 2022’de %26,5’e, 2023’te %26’ya geriledi. Genç nüfus oranı (15-24 yaş) da aynı dönemde %15,3’ten %15,2’ye ve %15,1’e düştü.
Yaşlı nüfus ise sürekli olarak arttı. 2021’de %9,7 olan oran 2022’de %9,9’a ve 2023’te %10,2’ye yükseldi.
Dünya nüfusuna bakıldığında da benzer eğilimler gözlemlendi. Çocuk ve genç nüfus oranları nispeten sabit kalırken yaşlı nüfus oranı arttı. 2021’de dünya nüfusunun %30’unu oluşturan çocuk nüfusu oranı 2023’te %29,8’e geriledi. Genç nüfus oranı da %15,4’ten %15,5’e yükseldi. Yaşlı nüfus oranı ise %9,6’dan %10’a yükseldi.
Türkiye’nin doğurganlık hızı da 2023’te AB ortalamasının altına düştü. 2023 yılında AB’de 1,54 çocuk olurken, Türkiye’de bu oran 1,51’de kaldı. Türkiye’nin doğurganlık hızı 27 AB ülkesinden 16’sının gerisinde yer aldı.
2023’te Türkiye’nin doğurganlık hızı 1,62 olan AB ortalamasının da altındaydı. Dünya ortalaması ise 2,31 çocukla Türkiye’nin doğurganlık hızından daha yüksek.
Türkiye’de toplam doğurganlık hızı 1950’lerden bu yana genel bir düşüş eğilimi gösteriyor. Bu düşüş, nüfusun yaşlanmasıyla sonuçlanıyor. Çalışma çağındaki nüfusun azalması ve yaşlı nüfus oranının artması nedeniyle nüfusun azalmaya başlaması bekleniyor.
Demografik fırsat penceresi, 40 yaş üzeri nüfusun toplam nüfusun yarısını oluşturduğu, 15 yaş altı nüfusun %30’dan az olduğu ve 65 yaş ve üzeri nüfusun %15’ten az olduğu dönem olarak tanımlanıyor. Türkiye için demografik fırsat penceresi halen açık, ancak 2040’lara kadar sürecek.