Otonom Sürüş: Türkiye’de Gelişmeler ve Gelecek Ufukları
Otonom sürüş teknolojisi, araçların insan müdahalesi olmadan kendi kendilerine hareket etmelerini sağlıyor. Sensörler, kameralar ve yapay zeka algoritmaları kullanarak çevrelerini algılayan araçlar, güvenli ve verimli bir şekilde hareket edebiliyor.
Türkiye’de Otonom Sürüş
Türkiye’de otonom araçların kullanımı 1 Aralık 2024’te resmileştirildi. Yönetmelik, Avrupa Birliği standartlarını temel alarak düzenlendi ve otonom teknolojilerin geliştirilmesi ve düzenlenmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yönetmelik, otonom araç üreticilerinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan tip onayı almalarını şart koşuyor. Şimdilik, sabit güzergahlarda veya belirli otopark alanlarında otonom sürüş özelliklerine sahip araçlar kullanılabiliyor.
Yerli ve Milli Adımlar
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, otonom sürüşe uygun bir altyapı oluşturmak için çalışıyor. Bakanlık, mevcut otoyolları otonom sürüş sistemleri ile bütünleştiriyor ve yerli ve milli kaynaklar kullanarak akıllı ulaşım sistemleri geliştiriyor.
Pilot Projeler
Türkiye’de, otonom sürüş teknolojisinin geliştirilmesi ve test edilmesi amacıyla pilot projeler yürütülüyor. Ford Trucks, Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisine sahip kamyonunu özel olarak hazırlanmış otoyolda test etti. Okan Üniversitesi de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle otonom araç geliştirme ve test platformu oluşturuyor.
Uzman Görüşleri
Uzmanlar, otonom araç teknolojilerinin hızla geliştiğini, ancak tam otonom sürüş (Seviye 5) için gerekli altyapının ve yapay zeka teknolojilerinin henüz yeterince gelişmediğini belirtiyor.
Dezavantajlar
Otonom sürüşün siber güvenlik riskleri, etik ikilemler ve işsizlik yaratma potansiyeli gibi bazı dezavantajları var. Bu dezavantajlar, teknolojinin yaygınlaşması öncesinde dikkatle değerlendirilmeli ve çözümler üretilmeli.
Gelecek Ufukları
Otonom sürüş teknolojisinin Türkiye’de gelecekte daha da yaygınlaşması bekleniyor. Yasal düzenlemelerin tamamlanması, altyapının geliştirilmesi ve yerli üretimin desteklenmesiyle Türkiye, bu alanda önemli bir oyuncu olabilir.
Otonom araçların yaygınlaşmasıyla ulaşım sistemleri daha verimli, güvenli ve çevre dostu hale gelebilir. Ayrıca, engelliler ve yaşlılar gibi ulaşımda zorluk çeken kişilere daha fazla bağımsızlık ve hareketlilik sağlayabilirler.