Turizm sektöründe son zamanlarda artan maliyetler, yerli tatilcilerin tercihlerini değiştirdi. Tatil paketi fiyatlarındaki artış, özellikle eylül ve ekim aylarında daha uygun fiyatlı tatil fırsatları sunması nedeniyle yerli turistlerin taleplerini bu aylara kaydırdı.
Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, eylül ve ekim aylarına yönelik tatil paketi satışlarının geçen yıla göre %70 oranında arttığını belirtti. Ayrıca, Türkiye’ye kıyasla daha uygun fiyatlı olan yurt dışı paket taleplerinde de %50’lik bir artış kaydedildiğini ifade etti.
Vardar, fiyat artışlarına rağmen misafirlere en uygun kampanyaları sunmaya çalıştıklarını vurguladı. Bununla birlikte, enflasyon maliyetlerinin otellere yansımasını azaltmak için otel fiyatlarının daha makul seviyelere çekilmesi gerektiğini savundu.
“Yerli misafirlere ayrılan kontenjan hala %15’i geçmiyor. Bunu %30-35’lere getirirsek, daha makul fiyatlar sunabilir, sezonu uzatabilir ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayabiliriz.”
Vardar, geçen yıl ortalama 4.000 TL seviyelerinde olan bir kişilik geceleme maliyetinin şu anda 6.000-6.500 TL seviyelerine yükseldiğini belirtti. Bu artışa rağmen, fiyatların gerçek maliyet artışının altında olduğunu vurguladı. Maliyet artışının 8.000 TL’nin üzerinde olması gerektiğini ifade etti.
Yerli turistler arasında, yoğun sezon olarak nitelenen haziran, temmuz ve ağustos ayları dışında da önemli bir talep kayması yaşanıyor.
“Son birkaç yıldır, kasım ayına kadar güney bölgelerinde yoğun bir misafir ağırlama dönemi yaşıyoruz. Bu durum, okulların açılmasına rağmen tatil ihtiyacı olan misafirlerin eylül ve ekim aylarını büyük bir fırsat olarak değerlendirdiğini gösteriyor. Bu aylarda hem fiyatlar daha makul seviyelere iniyor hem de %25 peşinat ile geri kalanını daha sonra ödeme imkanı gibi finansal avantajlar sunuyoruz. Bu nedenle, geçen yıla göre eylül ve ekim aylarına yönelik talepte %70 gibi ciddi bir artış var.”
UZAK DOĞU VE GÜNEY AMERİKA TATİL FİYATLARI TÜRKİYE’DEN UYGUN
Otellerdeki artan fiyatların yerli tatilcileri yurt dışına yönlendirdiğine dikkat çeken Vardar, “Türkiye’deki otellerin doluluklarını artırmaya çalışsak da yurt dışı talep her geçen gün artıyor. Özellikle deniz tatili isteyen misafirlerimiz arasında Mısır’ın Sharm El Sheikh bölgesi ve Dubai yoğun talep görüyor. Ayrıca, Uzak Doğu ülkeleri ve Güney Amerika’daki Meksika, Cancun ve Küba gibi destinasyonlarda da deniz tatili için Türkiye’ye göre daha uygun fiyatlar bulunabiliyor.”
Vardar, vizesiz ülkeler arasında Balkanların da yoğun talep aldığını belirtti.
SCHENGEN VİZESİ SORUNU VE HARÇ PULU BELİRSİZLİĞİ
Schengen vizesinde yaşanan sorunlara değinen Vardar, zamanında randevu alınamaması veya vize sürecünün tatil tarihinden sonraya verilmesi nedeniyle yapılan rezervasyonların üçte birinin iptal edildiğini söyledi.
Vardar, Schengen sorunu yaşanmasaydı, Jolly olarak yurt dışı seyahat taleplerinde yaşadıkları %50 artışın %70 seviyelerine çıkmış olacağını belirtti.
Sektörü olumsuz etkileyebilecek bir diğer unsurun da yurt dışı çıkış harç pulunun 150 TL seviyesinden 1.500-3.000 TL aralığına çıkarılacağı söylentileri olduğunu ifade eden Vardar, bunun gerçekleşmesi halinde sadece çıkış harcı maliyetinin tek gece konaklamalı bir yurt dışı paketine eşdeğer olacağını söyledi.
Vardar, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“79 Euro’ya, ulaşım, rehber ve kahvaltı dahil bir gece konaklamalı Selanik turu satıyoruz. Yani bugün konuşulan harç pulu maliyeti kadar bir ücrete tur satıyoruz. Aynı şekilde, Yunanistan’da 11 ada var ve kapı vizesi ile bu adalara program alabiliyorsunuz. Bu adalara feribot ücreti 20-60 Euro arasında değişiyor. Rodos ve Kos haricindeki adalarda genellikle günübirlik geziler yapılıyor. Şimdi burada, ‘Oraya gitmek için vereceğiniz ücret kadar harç pulu vereceksiniz’ deniyor. Ben bu yaklaşımı doğru bulmuyorum.”