2024 yılı, yapay zeka (YZ) teknolojisinin hızla ilerlediği bir yıl olarak kayıtlara geçti. YZ, metin, görsel ve video içerik üretiminde devrim niteliğinde yenilikler sundu. Generatif (üretken) yapay zeka uygulamaları, yaratıcı işler, eğitim, sağlık ve finansal hizmetler gibi pek çok alanda etkin bir şekilde kullanıldı. OpenAI’nin GPT-4o modelinin piyasaya sürülmesi, yapay zekanın dil anlama ve üretme kapasitesini daha da artırdı. GPT-4o, insan benzeri metin üretiminde yeni standartlar belirledi ve çeşitli doğal dil işleme görevlerinde üstün performans gösterdi.
YZ’nin gelişimi, iş dünyasında da önemli değişikliklere yol açtı. Otomasyon ve YZ tabanlı analiz araçları, işletmelerin verimliliğini artırdı ve maliyetleri düşürdü. Müşteri hizmetleri, kişiselleştirilmiş pazarlama stratejileri ve finansal tahminler gibi alanlarda YZ’nin kullanımı yaygınlaştı. Ancak, etik ve gizlilik konuları bu gelişmelerin gölgesinde kalmadı. Yapay zeka sistemlerinin karar alma süreçlerindeki şeffaflık ve adalet konuları, hem akademik çevrelerde hem de kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışıldı.
Özellikle Samsung, Apple gibi önde gelen teknoloji devleri yapay zekanın akıllı telefonlarımıza entegre olmasında başı çekerken, hemen her marka bu trendi izleyerek kendi yapay zeka sistemleri ile kullanıcılarla buluştu. Çizim yapmadan, görsel oluşturmaya, anında çeviriden, metin özetlemeye kadar birçok farklı alanda elimizdeki cihazlara giren yapay zeka, 2025’in de vazgeçilmez öncülerinden olması sürpriz olmayacak.
2024’ün en öne çıkan teknolojisi yapay zeka olunca hisse değeri zirvesine de bir yapay zeka yatırımcısının oturması kaçınılmaz oldu. Dünyanın en değerli şirketi konumuna gelen çip üreticisi Nvidia, grafik işleme birimleri (GPU) üretmek için kurulduğu 1993 yılından bu yana önemli bir yol kat etti. Yapay zeka teknolojilerine geçiş ile birlikte öngörülü adımlar atan şirket bu alanı iyi değerlendirdi ve teknoloji dünyasında büyük bir etki yarattı. Yıllar içinde geliştirdiği ürünler ve stratejik hamlelerle, oyun, bilim ve yapay zeka alanlarında lider konuma ulaştı ve bugün gelinen noktada dünyanın en değerli şirketi konumuna geldi.
2024, uzay araştırmaları ve teknolojilerinde önemli ilerlemelerin kaydedildiği bir yıl oldu. Özel uzay şirketleri, Ay ve Mars misyonlarına yönelik büyük adımlar attı. SpaceX, Ay yüzeyine kalıcı üsler kurma yolunda önemli ilerlemeler kaydetti ve Mars’a insanlı misyonlar için hazırlıklarını sürdürdü. NASA ve diğer uzay ajansları da bu projelere katıldı ve uluslararası iş birlikleri güçlendirildi.
Alper Gezeravcı, uzaya giden ilk Türk oldu. 19 Ocak gecesi Türkiye saati ile 00:50’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na gitti. Alçak Dünya yörüngesine yerleştirilmiş, üzerinde yaşanabilen Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) giden Gezeravcı, uzayda 13 farklı bilimsel deneye imza attı.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele etmek amacıyla, yenilenebilir enerji teknolojileri 2024 yılında büyük bir atılım gerçekleştirdi. Güneş panelleri ve rüzgar türbinlerindeki yenilikler, enerji verimliliğini artırdı ve maliyetleri düşürdü. Lityum-iyon bataryaların yerini alan yeni nesil enerji depolama çözümleri, daha uzun ömürlü ve daha verimli enerji depolama imkanı sağladı.
Elbette yapay zeka yatırımının bu kadar büyümesinin arkasında yatan önemli gelişmelerden bir tanesi, yüksek güçleriyle en karmaşık problemleri dahi saniyeler içerisinde çözebilen kuantum bilgisayarlar ve süper bilgisayarlar. 2024’te Türkiye’nin de ilk kuantum bilgisayarını tanıtması, bu alanda gelecekteki gelişmelerde de söz sahibi bir ülke konuma gelebilmek için iddialı olduğunun bir göstergesi.
2024 yılında biyoteknoloji, hem tıp hem de tarım alanlarında büyük ilerlemeler kaydetti. Gen tedavileri ve CRISPR teknolojileri, nadir görülen hastalıkların tedavisinde umut vaat ederken, laboratuvar ortamında üretilen et ve bitki bazlı proteinler, gıda sürdürülebilirliğine yönelik çözümler sundu. Ayrıca, yapay organlar ve biyoçiplerin geliştirilmesi tıp teknolojilerinde yeni bir çığır açtı.
Önümüzdeki yılın merakla beklenen projelerinden bir tanesi kuşkusuz ki üretken yapay zeka kavramına damga vuran ChatGPT’nin yeni versiyonu GPT5’in piyasaya sürülmesi.
Bu yıl da yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojileri hızla gelişmeye devam edecek ve daha fazla uygulama alanı bulacak. Özellikle sağlık, otomotiv ve finansal hizmetler gibi sektörlerde büyük ilerlemeler bekleniyor. Yapay zeka tabanlı kişisel asistanlar ve otomatik analiz araçları, iş süreçlerini daha verimli hale getirecek ve maliyetleri azaltma hedefiyle çalışmayı sürdürecek.
Ancak 2025’in en çok konuşulan yanlarından bir tanesi de AI’nin gelişmeleri sürdükçe ortaya çıkan emisyon salımı ve yüksek enerji gereksinimi. Bu alanda da hem süper bilgisayarları küçültecek çip teknolojileri hem de bilişim sektörünün emisyon ve enerji tüketimini azaltacak çalışmalar 2025’in önemli çalışmalarından olacak.
5G teknolojisi daha geniş bir kapsamda yaygınlaşacak ve daha hızlı ve güvenilir internet bağlantıları sağlayacak. Bu durum, Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarının daha verimli çalışmasına olanak tanıyacak. Aynı zamanda, iklim teknolojileri ve sürdürülebilir enerji çözümleri önemli bir rol oynayacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı artacak ve karbon ayak izi azaltılacak.
Blokzincir teknolojileri ve kripto para birimleri hala büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Merkezi olmayan bankalar ve akıllı sözleşmeler gibi alanlarda daha fazla gelişim bekleniyor. Özellikle finans sektörü, blokzincir teknolojileri sayesinde daha güvenli ve şeffaf işlem yapma imkanına kavuşacak.
Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri pandemi döneminde yakaladığı hızlı büyümeyi emin adımlara çevirememiş ve sonrasında biraz gözden düşmüştü. Ancak 2025’e girdiğimiz bu dönemde bu teknolojilerin de daha gelişerek, eğitim, eğlence ve iş dünyasında daha fazla kullanım alanında gözde olması bekleniyor. VR ve AR teknolojileri, eğitimde daha interaktif ve etkili öğrenme deneyimleri sunarken, iş dünyasında uzaktan işbirliği ve tasarım süreçlerini iyileştirecek.