Endonezya’nın Sulawesi adasında bulunan bir mağaranın duvarına çizilmiş olan ve en az 51.200 yıl öncesine tarihlenen bir resim, insan hikaye anlatıcılığı tarihiyle ilgili yeni ve heyecan verici bilgiler sağlıyor. Resim, üç insan benzeri figürün bir yaban domuzuyla etkileşimi tasvir ediyor ve bilim insanlarını, insanlık tarihinin bu erken döneminde sembolik ifade ve sanatsal yaratıcılığın çarpıcı kanıtlarıyla yüz yüze getiriyor.
Griffith Üniversitesi’nden Arkeoloji Profesörü Adam Brumm, “Bu resim bize erken insan yaratıcılığının ve ifade becerisinin inanılmaz bir örneğini sunuyor,” diyor. “Tam olarak neyi tasvir ettiğini bilmesek de sanatçının bu hayvansal figürler ve bunların birbirleriyle olan ilişkileri aracılığıyla bize bir hikaye anlatmak istediğini görebiliyoruz.”
Resmin yorumu, avcılık sahnesi veya “51.000 yıl önce Sulawesi’deki avcı-toplayıcıların ateş etrafında oturması ve insanlar ve hayvanlar arasındaki ilişki hakkında fantastik bir hikaye anlatan bir sanatçının tasviri” olarak değişiyor.
Güney Fransa’daki Lascaux Mağaraları’ndaki ünlü Taş Devri at ve bizon tasvirlerinden yaklaşık 30.000 yıl daha eski olan resim, sanat tarihinin sınırlarını geriye doğru zorluyor. Aynı zamanda, daha önce Sulawesi’de keşfedilen ve en az 3.000 yıl önce çizilmiş olan bir av sahnesinden bile daha önce çizilmiş.
“Hikaye anlatıcılığı, insan evriminin ayrılmaz bir parçasıdır ve türümüzün başarısında hayati bir rol oynamıştır,” diye ekliyor Brumm. “Ancak özellikle çok eski mağara sanatlarında buna dair kanıt bulmak son derece nadirdir.”
Sulawesi’deki resim, insan uygarlığının en eski dönemlerinde bile sembolik ifade ve anlatımın önemini vurguluyor. Hikaye anlatıcılığının insan deneyiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu gösteriyor ve bize atalarımızın dünyayı nasıl algıladığına ve kendi hikayemizi nasıl anlattıklarına dair benzersiz bir pencere sunuyor.
Çalışmanın Nature dergisinde yayınlanması, bu önemli keşfin bilim dünyasında yarattığı heyecanı ve erken insan tarihi anlayışımız üzerindeki potansiyel etkisini vurguluyor. Sulawesi’deki mağara resimleri, insan kültüründeki sanatsal yaratıcılık ve sembolik anlatımın kökenlerini araştırmaya devam ettikçe, daha pek çok sır sakladıkları anlaşılıyor.