enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5043
EURO
36,1845
ALTIN
2.980,00
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
18°C
İstanbul
18°C
Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
9°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C

Selçuk Bayraktar: Adil bir dünya için Filistin’i destekleyin

Selçuk Bayraktar: Adil bir dünya için Filistin’i destekleyin
26.07.2024 16:30
A+
A-

Selçuk Bayraktar’ın Filistin Hakkındaki Makalesi

Çarşamba günü, ABD Kongresi’nde konuşan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze’de 40.000’den fazla insanın öldürüldüğü savaş suçu ve insanlığa karşı suçlamaları reddetti. Ayrıca yakın gelecekte kan dökmeye son vereceğine dair bir işaret vermeyerek hükümetinin soykırım ve imha politikalarının arkasında duran Netanyahu, Amerika’nın önde gelen politikacıları tarafından defalarca ayakta alkışlandı.

Bu durumun ciddiyetini anlamak için eski zamanlara gidelim. Bilimsel kanıtlar, Allah’ın yeryüzünü dört milyar yıl önce yarattığını gösteriyor. Dünya defalarca yıkıldı ve yeniden inşa edildi. Son 200.000 yılda insanoğlu, geçmiş hatalardan ders alabilmek, barışı muhafaza etmek ve düzeni sağlamak için kurumlar ve örgütler kurdu. Buna yönelik anlaşmalar kaleme aldı.

Bizi diğer canlılardan ayıran nokta işte budur. Bizler, bir milyon yıldır aynı barajı inşa eden kunduzlardan farklı olarak, bilgiyi biriktirme ve gelecek nesillere aktarma kabiliyetine sahibiz. İşte bu nedenle Antonio Gramsci’nin 1932’de sarf ettiği sözler günümüzde karşılık buluyor: “Eski dünya ölüyor, yenisi doğmakta zorlanıyor. Şimdi canavarların zamanı.”

Gerçekten de insanlık, başladığı noktaya dönmüş durumda. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi gibi barışı ve adaleti savunan kurumlar ve metinler ortaya çıkarmamıza rağmen, bugün tarihin ilk canlı yayınlanan soykırımına şahitlik ediyoruz.

Filistin’de yaşanan acıların tarihte eşi benzeri yoktur. Adaletsizliğe direnmenin 75 senedir tecessümü olan Filistin halkı, küresel bir seyirci kitlesinin gözleri önünde hayatta kalma cüretini göstermektedir. Filistinlilerin direnişi, insanlığın adalet mücadelesini temsil etmektedir:

“Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın”

Adalet ve daha iyi bir dünya kurma mücadelesinin, müşterek bilincimizde derin karşılıkları olan meseleler olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Bir başka şiirde çok vurucu bir biçimde ifade edildiği gibi:

“Bilirim ki yaşamak, Berrak bir gökte çocuklar uğruna savaşmaktır”

Bu, yalnızca teorik bir ideal değil, insanlığın tarihi kötülüklerin tekrarını engellemek, adil ve huzurlu bir dünya kurmak için benimsemek zorunda olduğu pratik bir ihtiyaçtır.

Yaklaşık yirmi yıl önce, MIT’te araştırma asistanı olduğum dönemde, Filistin mücadelesi hakkında farkındalık oluşturmak için bir araya gelmiştik. Günümüzde uluslararası toplumun anlamlı bir adım atmasına mani olan eylemsizlik, o günlerde de su yüzüne çıkıyordu: “Bunu yapınca ne değişecek? Onlarca senedir devam eden kanamayı bu mu durduracak?”

Bu şüpheler anlaşılabilir olsa da neticede yanlıştı. Zira önemsiz görünen hareketler etkisini derhal göstermeyebilir veya zahir olmayabilir. Ancak daha kapsamlı bir farkındalık ve değişim hareketine katkıda bulunabilirler. Bugün protestolar ABD ve Avrupa’yı, hatta Harvard, MIT ve Columbia gibi dünyanın en prestijli okullarını kasıp kavuruyor.

İster düzenlenen etkinlikler ister bireysel çabalar şeklinde olsun, yaptıklarımız daha büyük bir adalet mücadelesine katkı sunuyor. Bizler sadece pasif gözlemci değiliz. Toplumlarımızın ahlâki dokusunu şekillendirme konusunda aktif katılımcılarız. Aradığımız değişimi ise önce kendimizde başlatmalıyız. Arkadaşlarıma yirmi yıl önce söylediğim gibi, direniş ve mücadele yalnızca ön saflardaki kahramanlara ait değildir. Aynı zamanda geride kalanların ataleti harekete dönüştürmesinin aracıdır.

Nihai hedef, çocuklarımızın güvenli ve onurlu bir biçimde büyüyebileceği bir dünya kurmaktır. Bunun içinse adaleti ihya edecek, zulme meydan okuyacak, barışı savunacak toplu bir çaba gerekir.

Filistin halkı, direnerek vazifesini yerine getiriyor. Değişmesi gereken geriye kalanlardır, yani hepimiz. Sadece Filistin’de adalet için ayağa kalkan bir avuç insan değil. Geride kalanlar değişmezse dünya kurtarılamaz. Yirmi yıl sonra çocuklarımıza adil dünya için ayağa kalktığımızı söyleyebilmek istiyorsak, bugün iyiliğe doğru zerre kadar da olsa, küçücük bir adım atarak işe başlamalıyız.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.