Gazeteci Saygı Öztürk, 9 Aralık 2025 tarihinde kendisini arayan bir kişinin “Ben Yeşil” dediğini yazdı.
Böylece 90’lı yılların faili meçhul cinayetlerine damga vuranYeşil’in yaşayıp yaşamadığı yeniden gündeme geldi. “Terörsüz Türkiye” sürecinin kritik aşamaya geldiği bir dönemde‘Yeşil’isminin gündeme getirilmesi ilginçti.
PKK’YA YARADI
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda şehit ailelerinin dinleneceği gün, Meclis’in önünde ‘Beyaz Toros’ yakılması da zaman ayarlı bir mesajdı. O gün ‘Beyaz Toros’ yakıldı, bugün ‘Beyaz Toros’un simgesi olan‘Yeşil’gündeme taşındı. Bunlar normal faaliyetler değildir. Geçmişte‘Yeşil’i kullananlar bugün onun ismi üzerinden mesaj veriyorlar. Ama bilmiyorlar ki o gün‘Yeşil’ve onun gibilerin arkasında derin devletin bazı unsurları vardı. Ama bugün iktidarda‘Yeşil’zihniyetiyle mücadele eden siyasi irade hâkim. 90’lı yıllarda PKK ile mücadele adı altında köyler boşaltıldı, köyler yakıldı, faili meçhul cinayetler işlendi, ‘Beyaz Toros’lara bindirilenlerden bir daha haber alınamadı. Sonuç ne oldu?Öcalan’ın deyişiyle “90’lı yıllarda kitleler oluk oluk PKK’ya akıyordu”. PKK en büyük sıçramasını 90’lı yıllarda yaptı. PKK ile mücadele adı altında yapılanlar PKK’ya yaradı.
SEKTÖR OLMUŞTU
‘Yeşil’in İranlı işadamlarına çöküp paralarını gaspettiği ortaya çıktı. “Adın PKK’ya yardım edenler listesinde” diyerek bazı işadamlarını haraca bağladığı tespit edildi. Sahte Yeşiller türedi.Kamer Genç,Kadir Çelik’in programına‘Yeşil’adıyla bağlanan kişiyi “Sen sahte Yeşil’sin” diye deşifre etmişti. Çünkü o devirde‘Yeşil’adıyla korku salıp milleti haraca bağlamak bir sektör olmuştu.‘Yeşil’yaşarken veYeşil’in öldüğü söylendikten sonra da bu bir süre devam etti.

ZAMAN AYARLI
Peki şimdi neden? Terörsüz Türkiye sürecinde kritik bir aşamaya geldik. PKK silah bıraktığını açıkladı. Türkiye’den çekildi. Zap Kampı’nı boşalttı. Meclis Komisyonu raporunu sunacak. Ardından ceza infaz yasasında değişiklikler yapılacak. Eve Dönüş Yasası tarzında bir yasal düzenleme gelecek. Tam bu noktada‘Yeşil’yeniden diriltilip piyasaya sürülmek isteniyor. Bunlar sürece zaman ayarlı müdahaleler demektir.
SAHTE YEŞİL
Ancak güvenlik birimlerimiz ciddi bir çalışma yaptı.Saygı Öztürk’ü arayan kişinin “Yeşil” olmadığını tespit etti. Şahıs Suriye’de değil Türkiye’deymiş. Türkiye’den aramış. Hem de yarı açık cezaevinden. Yaşlı bir adam. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında “Aramanın bir açık cezaevinden yapıldığı; aramayı yapanın ise C. A. adlı hükümlü olduğu tespit edilmiştir. Şahsın, ‘adam öldürme, kasten yaralama ve mala zarar vermek’ten suç kaydı bulunmaktadır” deniliyor.
YEŞİL ÖLÜ
Bunlar hâlâ derin bir yerlerde kalan kalıntıların uzantıları. Peki Yeşilleriniz vardı da ne oldu? PKK ile mücadele adı altında bölge halkına zulmettiniz, PKK’ya hizmet ettiniz. Ama şunu bilmiyorlar. O günler geride kaldı. Artık Yeşillerle iş tutan bir yapı değil, Yeşilleri kulağından tuttuğu gibi adalete teslim eden bir irade söz konusu. Ayrıca‘Yeşil’devletin kayıtlarında “öldü” diye yer alan birisi. Bunu ileride yeniden diriltmek isteyenler olabilir diye yazıyorum.

YALAN, ÇARPITMA VE SAPTIRMA
Türkiye akan kanı durdurmak, ayağına vurulan 50 yıllık kanlı prangadan kurtulmak için tarihi bir mücadele veriyor. Önemli bir mesafe alındı. PKK silah bırakma kararını aldı, Türkiye’deki unsurlarını çekti. Irak ve Suriye’deki yapılandırmalarını tasfiye etmeleri yönünde ciddi bir çalışma yürütülüyor. Ama kolay değil. Arkasında ABD’nin, İsrail’in, Rusya’nın, İran’ın, bazı Avrupa ülkelerinin bulunduğu bir terör örgütünü tasfiye etmeye çalışıyoruz. Önemli bir aşamaya gelindi. Ama birileri bundan rahatsız. Birileri PKK terörü bitmesin, kanlı örgüt tasfiye olmasın diye çırpınıyor.
YÜKSEL ARSLAN’IN PROVOKASYONU
Meclis’te Terörsüz Türkiye komisyonu kurulduğunda İYİ Parti Ankara MilletvekiliYüksel Arslan, DEM Parti’nin talepleri diye bir liste yayınlamıştı. “Kürt ordusu kurulsun, Kürtlere özerlik verilsin, Kürtçe resmi dil olsun” diye sıralamıştı. DEM Parti bunu yalanladı. Komisyon çalışmalarını tamamlıyor, böyle bir talep gündeme gelmedi.Yüksel Arslan’ın paylaşımının provokasyon amaçlı olduğu ortaya çıktı.
ÖCALAN NE İSTİYOR
Bu kezÖcalan’ın petrol ve elektrik gelirlerinden pay istediği iddiası ortaya atıldı. Ne İmralı görüşmelerinde böyle bir şey var, neÖcalanbu yönde bir açıklama yaptı. Tam aksineÖcalan,PKK’ya silah bırakma ve tasfiye çağrısı yaptığı 27 Şubat tarihli açıklamasında “Ayrı ulus devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler tarihsel toplum sosyolojisine cevap olmamaktadır” dedi. “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” diye çağrı yaptı.
Peki bu tür haberler nereden çıkıyor? Burada amaç belli. Türk milliyetçiliğini tahrik etmek. Türk toplumunu kışkırtmak ve böylece Terörsüz Türkiye sürecine çomak sokmak.