Florya Cinayeti
2002 yılında, Bahçelievler'de bir apartmanda çıkan yangın, İstanbul Emniyeti'ni harekete geçirdi. Yangının kontrol altına alınmasının ardından, polis ekipleri yaşananlarla ilgili bilgi topladı. Aktarılan bilgilere göre, yangının elektrik kontağından çıktığı tahmin ediliyordu ve yaralı ya da can kaybı yoktu.
Haber merkezi, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ilçe ekibini bir adrese intikal etmeleri yönünde bilgilendirdi. Florya'da bir villanın bahçesinde kanlar içinde yatan bir adam olduğu ihbar edilmişti.
Cinayet Vakası
Ekipler hızla olay yerine ulaştı. Aynı sırada, haber merkezi ambulans ekiplerini de yönlendirdi. Kısa süre sonra, cinayet masası ekipleri olan 45 32 ekibi de olay yerine vardı. Ekipte yer alan Cinayet uzmanı genç polis memurlarından Bülent Arpacı, olay yeri incelemelerine katıldı.
İş İnsanı Vahşice Öldürülmüş
Emekli polis memuru Bülent Arpacı, olay yerine vardıklarında, villanın bahçesinde kanlar içinde yatan bir iş insanı bulduklarını belirtti. İş insanı kendi evinde öldürülmüştü. Cesedi bahçede bulundu ancak olay bahçede gerçekleşmemişti. Kan izleri içeride başlıyordu ve dışarıya kadar uzanıyordu.
Dikkat Çeken Detaylar
İş insanı neden ve kim tarafından öldürülmüştü? Eve giren bir hırsız tarafından mı? Yoksa bir tandık tarafından mı cinayet işlenmişti? Tüm bu soruların cevabı Bülent Arpacı ve ekibinin yapacağı çalışmanın sonucunda verilecekti. Olay yerinde yapılan incelemelerde cinayet masasının dikkatini çeken ayrıtılar vardı.
Kapıda zorlama yoktu. İçeriye zorla girildiğine dair somut bir bulgu göze çarpmıyordu. Arpacı olay yerini incelerken gördüklerini şöyle anlattı; “Evin içerisinde sehpada çerez tabağı gördük. Birkaç içilmiş sigara izmaritini gördük. Sigara izmaritlerine baktık, iki farklı markadan sigara vardı. Bu da şunu gösteriyordu bu adam birileriyle oturmuş sigara içmiş çerez yemiş. Bu sigara izmariti sahibi katil mi onu bulduğumuzda ortaya çıkacak tabii. Belki de oturduğu kişiden sonra biri geldi. Bunu da bilmiyoruz.”
İki Oğlunun İfadesine Başvuruldu
Dedektiflerin yaptığı çalışmalara göre önce iş insanının profili ortaya çıkarıldı. 2 çocuk babası olan iş insanı yalnız yaşıyordu. Eşi ölmüş iki çocuğundan biri evli diğeri ise nişanlıydı ve evlilik hazırlığı yapıyordu. Arpacı, tüm bu bilgilere ulaştıklarını belirterek “Tabii iki oğluna haber verildi. Çocukları olay yerine geldi. Biz bilgi anlamında iki oğlunun ifadesine başvurduk. Maktulümüz at yarışları işinin içindeydi ve zengin biriydi. Çevresinde alacağı veya ödeme yapacağı kimse var mı yok mu araştırıp sormaya başladık. Nişanlı olan oğlu bize babasının bazı kişilere borç para verdiğini söyledi. Eve de kesin hırsızlık amaçlı girilmiş olabileceğini ifade etti" ifadelerini kullandı.
Birçok Kişinin İfadesi Alındı
İş insanının nişanlı olan oğlu cinayet masası dedektifleriyle yoğun bir zaman geçirmeye başladı. Polis ekiplerine babasının kimlerden alacağı olabileceğini söyleyerek ekiplere bilgi veriyordu. Ekipler de verilen bu isimleri araştırıyordu. Şüpheli gösterilen kişilerin ifadeleri alınıyor ve çalışmalar yapılıyordu. Ancak bir ipucuna rastlanmıyordu. Arpacı, iş insanı olan maktulün altınları veya varsa paraları nerede sakladığına dair bir yer görülmediğini belirterek “Oğluna sorduk, kasa var mıydı? Varsa nerede diye sorduğumuzda bize bilmediğini söylemişti. Bu çocuk neredeyse her gün bizimle ve babamın şu kişiyle arası bozuktu yok şu kişiye para vermişti diyordu. Biz de bir gün Avcılar’a diğer gün Silivri'ye gidiyorduk ama ulaştığımız bir iz yoktu” dedi.
Sigara Markası Dikkatimizi Çekti
İş insanının eşi ölmüştü. Yapılan araştırmalarda iş insanı çapkın bir kişiydi. İlişki yaşadığı kadınlara ulaşıldı ancak bir türlü ipucu bulunamadı. Cinayet uzmanı Arpacı, babasının çevresinde şüpheli isimler veren maktulün nişanlı oğlunun içtiği sigara markasının dikkatini çektiğini söyleyerek “Bir gün bizim yanımızda sigara içti. İçtiği sigaranın markası dikkatimi çekti. Bu marka olay yerinde bulunan sigaralardan birine ait markaydı. Olay yerinde iki farklı sigara markasına ait içilmiş birçok izmarit vardı. Tabii maktulümüzün hangi marka sigara içtiğini bilmiyorduk. O iki markadan birini de bu oğlu içiyordu. Bu durum da oğlunu mercek altına almaya da başladık” şeklinde konuştu.
“Ben Hiç Eve Gitmedim”
Dedektif Arpacı, sık sık görüştükleri maktulün oğlunun ifadesinde, babasından ayrı yaşadığını ve evlilik hazırlığı içinde olduğunu söylediğini belirterek, “Biz ona en son ne zaman babanla görüştün ve onun evine gittin diye hep sorduk. O bize uzun süredir babasının evine gitmediğini söyledi. Ancak biz bu ifadelere rağmen hem onun hem de abisinin kan örneğini de aldık. O bize şüpheli olabilecek isimleri söylediğinde arada biz ona ‘Bak başka bildiğin bir şey varsa söyle. Eve gitmedin mi' dediğimizde ‘Yok’ diyordu. Ben de ‘Bak bulacağız’ diyordum" dedi.
Kasanın Yeri Bulundu
Soruşturma derinleştirilmişti. Ancak katile ait henüz bir ize rastlanmamıştı. Adli Tıp Kurumu’nda sigara izmaritlerinin DNA sonucu beklenirken, cinayet masası evin içini bir kez daha görmek istedi. Bunun üzerine mühürledikleri eve bir kez daha gittiklerini belirten Arpacı “Eve gittik. Daha önce de evde alınan bir şey var mı yok mu çocuklarına sormuştuk. Kesin babamın paraları gitmiştir demişlerdi. Gasp veya hırsızlık olabileceğinden bahsediyorlardı. Eve girdik bir kez daha aradık. Bir odaya girdiğimde kapının arkasında duvara dayalı bir tablo gördüm. Hani ağlayan çocuk tablosu vardı o dönemler çok meşhurdu. Ben de tablonun düştüğünü sandım kaldırdım. Kaldırdığımda arkasında maktulün kasasını buldum. Çocuklar evde kasa yoktu demişlerdi. Bilmiyorlar olabilirdi.”
Kasa Para Dolu
Kasanın kilidi bulunup açıldığında, para dolu olduğu görüldü. Yani iş insanının para dolu kasası duruyordu. Bu da katil zanlısının eve gasp ya da hırsızlık amaçlı gelmediğini gösteriyordu. Katilin artık çok tanıdık olduğunu düşündüklerini anlatan Arpacı şöyle devam etti; “Bizim şüphelimiz bu nişanlı olan çocuktu. DNA sonucunu bekliyorduk. Bu süreçte bizi yanlış kişilere yönlendirerek, kendinden uzaklaştırmaya çalıştığını fark ettik.”
“Abi Yanlış Yere Gidiyoruz”
Beklenen Adli Tıp raporu geldi. İçilen sigaraların DNA sonucu cinayetin çözülmesini sağladı. İki farklı markadan iki farklı DNA çıktı. Biri öldürülen babanın DNA’sı diğeri ise nişanlı oğlunun DNA’sıydı. Cinayet masası dedektifleri, günlerdir kendilerine başka şüpheli isimler veren maktulün oğlunu gözaltına almak için tam yola çıkacağı sırada telefonla arandı. Arayan maktulün oğluydu. Polise yine babasının alacak sorunu yaşadığı bir ismi bulduğunu söyleyerek, gelmelerini istedi.
İtiraf Etti
Elde edilen delil sonucu