Montreal ve Michigan Üniversitelerinin araştırmacıları, 2023 sonu verilerini inceleyerek Cetus takımyıldızında keşfettikleri LHS 1140 b adlı yeni bir dış gezegenin okyanus ve atmosferik koşulları hakkında ipuçları sundular.
Baş araştırmacı Charles Cadieux, “Bilinen ılıman dış gezegenler arasında LHS 1140 b, başka bir dünyanın yüzeyinde sıvı su olasılığını en dolaylı olarak doğrulamak için en iyi şansımızı sunuyor. Bu, yaşanabilir dış gezegen araştırmalarında önemli bir dönüm noktası olacak.” açıklamasında bulundu.
NASA, Dünya’nın yarıçapının 1,73 katı ve kütlesinin 5,6 katı büyüklüğündeki yeni gezegeni “kayalık bir dünya” olarak tanımlıyor. Görünüşü, Mars ve Jüpiter’i andırıyor.
NASA’dan araştırmacı Ryan MacDonald, Güneş sistemi dışındaki gezegenlerde “ilk kez bir atmosfer belirtisi gördüklerini” belirterek Voyager uzay aracının bu atmosfere ulaşmasının 863.000 yıl süreceğini söyledi.
LHS 1140 b’de su varsa, muhtemelen yoğun ve donmuş bir tabakanın altında yer alıyor. Ayrıca, gezegenin atmosferinin Dünya’dakine benzer bileşenler, örneğin azot içerebileceği düşünülüyor.
MacDonald, “JWST ile LHS 1140 b’ye yaptığımız ilk gözlemler, bunun şu anda bilinen yaşanabilir bölge gezegenleri arasında atmosferik özellikler açısından en iyi aday olduğunu ortaya koydu.” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılar, LHS 1140 b’nin yüzeyinde sıvı su bulguları araştırmalarına devam ediyorlar. Bu keşif, insanlığın başka gezegenlerde yaşam olasılıkları konusundaki anlayışını derinleştirme potansiyeline sahip.
LHS 1140 b’nin keşfi, Dünya’ya benzer koşullara sahip başka dış gezegenler arayışında önemli bir adımdır. Bu keşif, evrende yaşama elverişli ortamların yaygınlığını ve kendi gezegenimizin yerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.
Araştırmacılar, LHS 1140 b’nin atmosferik bileşimi ve yüzey özellikleri hakkında daha fazla veri toplamak için teleskobik gözlemlere ve gelecekteki uzay araştırmalarına güveniyorlar. Bu yeni bilgi, başka dünyalarda yaşamın varlığı hakkındaki soruları yanıtlamamıza yardımcı olabilir.
LHS 1140 b’nin keşfi, uzay araştırmalarında heyecan verici bir dönemin başlangıcını işaret ediyor ve insanlığın evrendeki yerini ve potansiyel geleceğini anlama arayışımızda kilometre taşı niteliğinde bir olaydır.
