Ortakent sahilinde sabah saatlerinde oluşan deniz kirliliği, tatilcileri endişelendirdi. Dernek Başkanı Taner Akbal’ın açıklamalarına göre, bölgede sintine veya fosseptik atıklarıyla kirlilik tespit edildi ve Sahil Güvenlik inceleme başlattı.
Dernek üyeleri tarafından çekilen görüntüler, denizin maviden kahverengiye dönüştüğünü gösterdi. Yetkililer, bir süre denize girilmemesini tavsiye etti.
Deniz kirliliğini haber yapan basın mensupları, Kefi Beach Club yöneticilerinin tehdidiyle karşılaştı. Mesut adlı bir beach çalışanı, basın mensubuna sahilin özel arazi olduğunu ve çekim yapmalarını yasakladığını söyledi. Kadın çalışanlar da “Burası özel mülkümüz” diyerek tepki gösterdi.
Basın mensubu ise yaşanan çevre felaketini görüntülediklerini belirterek, kıyıların kamuya ait olduğunu ve özel mülkleri çekmediklerini belirtti. Sahilin işletme tarafından işgal edildiğini ve kamuya ait alanın ihlal edildiğini vurguladı.
Bodrumlular aylardır sahilin işletmeler tarafından işgal edilmesine karşı eylem yapıyor. İşletmeler, kamuya ait denize kadar şezlong, şemsiye ve masa yerleştiriyor. Bu durum, tatilcilerin kullanımını kısıtlıyor ve çevre sorunlarına yol açıyor.
Deniz kirliliğinin ardından yaşanan tehdit vakası, sahilin özel mülk gibi kullanıldığına dair endişeleri artırdı. Yetkililerin, bu konuda gerekli önlemleri almaları ve kamuya ait alanların korunması gerektiği vurgulandı.
Deniz kirliliği, sadece tatilcilerin sağlığı için değil, ekosistem için de tehlike oluşturuyor. Yetkililerin, kaynakları tespit ederek sorumluları cezalandırması ve sahilin kirlenmesini önlemesi bekleniyor.
Basın mensuplarına yönelik tehditler ise basın özgürlüğü üzerindeki baskıları gündeme getirdi. Gazetecilerin, kamuoyunu ilgilendiren konuları haberleştirme görevi engellenmemeli ve tehditlere maruz kalmamaları sağlanmalıdır.