Türkiye’nin Madencilik Sektörü: Yeni Düzenlemeler ve Sürdürülebilirliğin Önemi
Giriş
Madencilik arama ruhsat sayısı son 10 yılda 40 binden 5 bine gerileyerek Türkiye’nin madencilik sektörünün önemli zorluklarla karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, yeşil dönüşümle birlikte madenciliğe olan ihtiyacın 9 kat artmasıyla daha da belirginleşiyor.
Madenciliğin Önemi Artıyor
“Yeşil dönüşümle madenciliğe olan ihtiyaç 9 kat artacak,” diyor Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz. “Türkiye daha fazla üretmek zorunda.”
Yılmaz, fosil yakıtlardan uzaklaşmanın ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin lityum, kobalt, nikel, bakır ve altın gibi kritik minerallere olan talebi artıracağını vurguluyor.
Yeni Düzenlemeler Talep Ediliyor
Madencilik sektörü, izin süreçlerinin hızlandırılması ve üretimin artırılması için yeni düzenlemeler istiyor. Bu düzenlemeler, sektörün büyümesine ve ülkenin mineral bağımlılığını azaltmasına yardımcı olacak.
Uç Ürünlere Odaklanma
Yılmaz, Türkiye’nin dünya bor rezervlerinin %70’ine sahip olmasına rağmen, bu kaynağı ara ürün yerine uç ürüne dönüştürmenin önemini vurguluyor. Bu, ülkeye önemli bir katma değer sağlayacaktır.
Güvenlik Kültürü ve Denetim
Yılmaz ayrıca, madencilik sektöründe sıfır kaza hedefine ulaşmak için iş güvenliği kültürünün geliştirilmesi ve kazaların önlenmesine yönelik çalışanların bilinçlendirilmesinin gerekliliğini vurguluyor.
Sektör, bağımsız denetim mekanizmaları oluşturarak kendi kendini denetlemeyi amaçlıyor. Bu mekanizmalar, güvenli ve sürdürülebilir madencilik uygulamalarını teşvik ederek iş kazalarını azaltacak.
Altın İthalatı Açığı
Yılmaz, Türkiye’nin altın ithalatının ihracatından önemli ölçüde fazla olduğunu ve bu durumun ülkenin dış ticaret açığına katkıda bulunduğunu belirtti. Bu açığı kapatmak için yerli altın üretiminin artırılması gerekiyor.