Lozan Üniversitesi’nin önde gelen bilim insanları, iklim kontrollü bir laboratuvar ortamında karıncaların büyüleyici davranışlarını inceleyerek çığır açan bir araştırma gerçekleştirdi. Bu araştırma, karıncaların yaralanmış arkadaşlarına cerrahi bir tedavi uyguladıklarını; ampütasyonun yalnızca enfeksiyonlu bölgeleri gidermek için tercih edildiğini ortaya koydu.
Araştırmacılar, uyluk kemiği yaralanması olan karıncaları izleyerek, yuva arkadaşlarının hasarlı bacağı ısırıp kopardıklarını fark ettiler. Ancak kaval kemiği yaralı karıncalara hiç ampütasyon yapılmadı. Bu gözlem, karıncaların yara türlerini ayırt etme ve buna göre tedavi yöntemlerini ayarlama yeteneklerini sergiledi.
Uyluk kemiği yaralanan 24 karıncanın 21’ine ampütasyon uygulanırken, üçü bu cerrahi müdahale olmaksızın hayatını kaybetti. Öte yandan, ampüte edilen 21 karıncanın tamamı hayatta kaldı. Bu bulgular, ampütasyonun enfekte dokuyu gidererek hayatta kalma şansını artırdığını öne sürüyor.
Araştırmacılar, karıncaların yara türüne bağlı olarak farklı iyileştirme teknikleri uyguladıklarını gözlemlediler. Uyluk kemiği yaralanmalarında, enfeksiyonun yayılmasını önlemek için ampütasyon tercih edilirken, kaval kemiği yaralanmalarında farklı bir tedavi yöntemi uygulandı.
Bu çalışma, enfekte bireyleri iyileştirmek için ampütasyon uygulayan insanlar dışındaki bir canlı türünde ilk kez kaydedildi. Sonuçlar, karıncaların kolektif zekası ve hayatta kalma becerilerinin karmaşıklığını vurgulamaktadır.
Araştırmanın sonuçları, “Current Biology” dergisinde yayınlandı ve bilim dünyasını şaşkına çevirdi. Bu keşifler, hayvanlarda yaraların tedavisi ve bu tedavi mekanizmalarının evrimi hakkında daha fazla araştırma yapılmasına ilham vermektedir.
Karıncaların iyileştirici ampütasyonları, doğanın gizemli ve uyum dolu işleyişinin bir örneğidir. Bu çalışma, hayvanlar aleminde kendi türünü korumak için gösterilen olağanüstü işbirliğinin ve fedakarlığın kanıtını sunmaktadır.