5 Ekim 2024’te Gazze’nin kuzeyini yoğun hava saldırılarıyla vuran İsrail ordusu, 6 Ekim’de kara saldırısına geçti. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim’de sosyal medya hesabından açıklama yaparak, Filistinlileri tehdit etti ve boşaltılması gereken bölgeleri gösteren bir harita paylaştı.
İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde uyguladığı etnik temizlik kapsamında, mahalleler, konutlar ve sivillerin yaşam alanları hedef alıyor. Hava ve karadan şiddetli saldırılar yürüten İsrail, kuzeyde her gün çok sayıda binayı patlayıcılarla yıkıyor. Bu saldırılarla İsrail, yerleşim alanlarını yok ederek altyapıyı ve halkın temel ihtiyaçlarını hedef alıyor.
EVLER MEZARLIĞA DÖNÜŞTÜ
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi’nin aralık raporuna göre, İsrail ordusu, “kentsel yok etme” politikasını uygulayarak evleri, yerleşim yerlerini ve altyapıyı tamamen yok etti. İsrail, robotlar, patlayıcı variller, füzeler, uzaktan bomba patlatma ve buldozerlerle kentleri yok etti.
Gazze’nin kuzeyindeki binaların ve yerleşim alanların bombalanması sonucu meydana gelen patlamalar, Gazze Şeridi’nin güneyinde de duyuluyor. Bombalamaların videosu yıkımı gözler önüne seriyor. Meşru Beyt Lahiya bölgesindeki Muhammed Lebid, Gazze’ye göç ettiğini ve Gazze’nin kuzeyinde 70 gün geçirdiğini, bombardıman olmayan tek bir gece bile olmadığını söyledi.
Lebid, İsrail’in bombardımanlarında patlayıcı yüklü robotlar kullandığını ve bu robotların nüfus yoğun bölgelerde patlatıldığını belirtti.
CANSIZ BEDENLER YOLLARA SAÇILDI
İsrail’in saldırıları, sivillerin yaşadığı evleri ve alanları hedef aldığından can kaybı ve yaralı sayısı artıyor. Enkaz altında kalan cansız bedenler bulunurken, bazıları da İsrail askerlerinin engellemesi nedeniyle sokaklarda terkedilmiş durumda hayvanlar tarafından parçalanıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırıları kaynaklı can kaybı ve yaralanmalara ilişkin net bilgiye ulaşamıyor.
AÇ VE SUSUZ BIRAKMA SİLAHI
İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyini abluka altına alarak kentleri yok etmenin ve Filistinlileri öldürmenin yanı sıra, insanları aç ve susuz bırakma silahını da kullanıyor. Her türlü yiyecek ve suyun girişini engelliyor.
Kuşatmanın ardından bölgede yiyecek ve su krizi çıktı. Yiyecek ve su aramaya çıkan Filistinliler insansız hava araçlarıyla vuruldu.
Filistinli Mısri ailesi, kasım ayında su aramaya çıkan oğulları Ahmed’i kaybetti. Ruhi Mısri, “Bombardımandan değil açlık ve susuzluktan ölmekten korkuyorduk” dedi. Mısri, “İçme suyu ararken kardeşimizi kaybettik. Geride desteği olmayan bir eş ve üç çocuk kaldı” ifadelerini kullandı.
“Cehennem, ölüm ve zulüm hakkında kelimelerle anlatmak mümkün değil” dedi.