İstanbul’da, İETT’nin Büyükada’da hizmete sunduğu “azmanbüs”lere karşı çıkan bir grup, İBB Başkanı İmamoğlu ve İETT Genel Müdürü Demet hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İETT’nin Büyükada’da hizmete sunduğu ve Adalıların “azmanbüs” olarak adlandırdığı elektrikli minibüslere ilişkin bir grup, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet hakkında suç duyurusunda bulundu.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunan Ada sakinleri, dilekçelerinde Adalar’ın 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğini vurguladı.
Koruma altındaki bölgeye yasal dayanağı olmaksızın motorlu araç sokulduğunu, trafik tescili ve sigortası olmayan bu araçlarla yolcu güvenliğinin tehlikeye atıldığını belirten dilekçede, İmamoğlu’nun 24 Haziran’da yaptığı basın açıklamasında, geçici izinle L tipi araçlarla Adalar’da hizmet verildiğini kabul ettiği ifade edildi.
Dilekçede, Adalar’da toplu taşımaya ihtiyaç duyulmadığı, bu uygulamanın dayatılmaya çalışıldığı ve yüz milyonlarca lira harcanarak kaynak israfına neden olunduğu belirtildi. Ayrıca, Adalar’ın çöp sorununun öncelikli çözüm beklediği kaydedildi.
Koruma altındaki Heybeliada ve Burgazada kıyılarına İETT tarafından otobüs peronları inşa edildiğini, bu alanların tel ve çitle çevrilerek halkın kullanımına kapatıldığını belirten dilekçede, bu uygulamanın yasal dayanağı olmadığı, söz konusu alanların İBB’ye tahsis edilmediği ve Adalar’ın kıyı imar planının bulunmadığı vurgulandı.
Dilekçede, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet hakkında “görevin gereklerini yerine getirmede ihmal”, “görevi kötüye kullanma”, “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” ve “Kıyı Kanunu’na muhalefet” suçlarından dava açılması talep edildi.
Suç duyurusunun ardından açıklama yapan Dolunay Baykul, Adalar’ın diğer koruma alanlarından ayıran özelliğin motorlu araç trafiğine tamamen kapalı olması olduğunu belirtti.
Dolunay Baykul, Adalar’ın “sit alanı” ilan edilme gerekçelerinden birinin, motorlu kara taşıtlarının kullanılmadığı ve ulaşımın sadece atlı taşıtlarla sağlandığı bir alan olması olduğunu belirtti. “İstanbul Adaları’nın bu özelliği sayesinde Türkiye, motorlu araç trafiğine kapalı adalara sahip 24 ülkeden biriydi. Ancak 2020 yılından itibaren Adalar, bu özelliğini kaybetmiştir. İBB, ada sakinlerinin itirazlarına rağmen, demokratik katılım ilkelerini hiçe sayarak, 2020’de tescilsiz ve lisanssız minibüsleri Adalar’a getirmiştir. 15 Haziran 2024’ten itibaren ise bu minibüslere Adalıların ‘azmanbüs’ dediği lisanslı minibüsler eklenmiştir,” dedi.
Baykul, okula ve hastaneye taşıma iddiasıyla kullanılan minibüslerin, bu hizmeti fahiş fiyatlarla sunduğunu belirterek şunları ekledi:
“Turistik talepler uğruna Adalar’ın tarihi, kültürel ve doğal dokusu yok edildi. Küresel ve ekolojik krizin tüm dünyaya motorsuz alanların önemini kavrattığı bu dönemde, birçok belediye bu alanları artırmaya çalışırken, Türkiye, İBB’nin antidemokratik uygulamaları nedeniyle motorsuz Adalarını kaybetmektedir. Adalar, yatırım, rant ve kar alanı değil, koruma alanıdır.”