Bu yıl 101. yaşını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti, 1930’larda önemli bir modernleşme ve kalkınma sürecinden geçti. Bu dönemde, Hitler’den kaçarak Türkiye’ye sığınan Alman bilim insanları ve aileleri, genç cumhuriyete önemli katkılar sağladı. Bunlardan biri Reuter ailesiydi.
Baba Ernst Reuter, SPD partisinin muhalefet kanadında yer alıyordu. 1934’te Türkiye’ye sığındı ve Ankara’da kentsel planlama ve kamu yönetimi dersleri verdi. Oğlu Edzard Reuter ise 1935’te annesiyle birlikte Türkiye’ye geldi ve yaklaşık 12 yıl burada yaşadı.
Edzard Reuter, çocukluk yıllarını Ankara’da geçirdi. Türkiye’deki Türk toplumunun hoşgörüsünü ve misafirperverliğini her zaman dile getirdi. Türkiye’yi ikinci vatanı olarak gördüğünü söylüyordu ve Türk-Alman dostluğunun gelişmesine katkı sağladı.
İkinci Dünya Savaşı’nın bitimiyle ailesi ile birlikte 1946’da Almanya’ya döndü. 1964’te Stuttgart’taki Daimler-Benz’de çalışmaya başladı ve 1987’den 1995’e kadar Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.