Alerji ve atopi sıkça karıştırılan ama farklılıkları olan iki hastalıktır. Her ikisinde de alerji testleri pozitif çıkabilir ancak bu, aktif bir alerji anlamına gelmeyebilir. Bu nedenle, özellikle ebeveynlerin çocuklarında bu ayrımı yapması önemlidir.
Atopisi olan çocukların hayatını kısıtlamak doğru değildir. Gereksiz diyetler, çocukların büyüme ve gelişimini olumsuz etkileyebilir. Alerjisi olup olmadığı bilinmeyen 100 kişide yapılan alerji testleri, genellikle 20-30 kişide pozitif sonuç verir. Bu, kişinin o maddeye duyarlı olduğunu gösterir, ancak alerji, o maddeyle karşılaşıldığında tepki verip vermeme durumudur.
Örneğin, birinin fındık alerji testi pozitif çıkabilir, ancak fındık yediğinde herhangi bir belirti göstermeyebilir. Bu, kişinin fındığa karşı duyarlı olduğunu ancak alerjik olmadığını gösterir. Ancak fındık yediğinde döküntü, kaşıntı veya nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa, alerjisi vardır.
Genetik olarak atopiye yatkın kişilerde, hayatlarının herhangi bir döneminde atopi gelişebilir. Ancak bunun için çevresel faktörlerle karşılaşmak gerekir. Örneğin, birinin mangoya karşı atopi geni olabilir, ancak hayatı boyunca mango yemezse mango alerjisi geliştirmez.
Alerjinin ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörler arasında polen, hava kirliliği, sigara dumanı ve işlenmiş gıdalar bulunur. Bu faktörlerden korunmak, alerjik hastalıkların önlenmesinde etkilidir.
Genellikle atopisi olan her şeyden uzak durulması gerektiği düşünülür, ancak bu yanlıştır. Kişi atopisi olduğu maddeyle karşılaştığında tepki vermiyorsa, ondan uzak durmasına gerek yoktur. Örneğin, yumurta atopisi tespit edilen bir kişi yumurta yediğinde veya çocuğuna yedirdiğinde tepki yaşamıyorsa, yumurtaya devam etmelidir. Ancak çevresel faktörlerden (nemli ortam, hava kirliliği) uzak durmak gereklidir.
Alerji tedavisinde öncelikle alerjenlerden uzak durulmalıdır. Örneğin, kedi alerjisi varsa kediden uzak durulmalıdır. Ardından ilaç tedavisine başlanabilir. İşlenmiş gıdalardan uzak durmak, probiyotiklerden zengin beslenmek ve stresten kaçınmak da alerjik hastalıkların tedavisinde yardımcı olur.