Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışma tırmanırken, Moskova ile Batı güçleri arasındaki gerginlik yeni bir aşamaya ulaştı. Karşılıklı suçlamalar ve tehditler havada uçuşurken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Ryabkov’un son açıklamaları endişe yarattı.
Nükleer Silahlar ve Batılı Siyasetçiler
TASS haber ajansının aktardığına göre Ryabkov, Rusya’nın Ukrayna’daki savaş deneyimlerini değerlendirerek nükleer doktrinini yeniden gözden geçirebileceğini ima etti. “Nükleer bir çatışma anında, Batılı liderler sığınaklarda bile güvende olmayacak” diye uyardı. Ryabkov, nükleer silahlı ülkeler arasında doğrudan bir çatışmanın mümkün olduğunu, ancak Rusya karşıtı olmayan “diğer” ülkelerle askeri işbirliğinin sürdürülebileceğini belirtti.
Rusya’nın Askeri İşbirliği
Ryabkov’un sözleri, Rusya’nın askeri müttefik arayışlarının bir göstergesi olarak yorumlandı. Moskova’nın İran, Çin ve Hindistan gibi ülkelerle daha yakın bağlar kurduğu biliniyor. Bu ülkelerin Ukrayna’daki savaşa ilişkin daha nötr bir tutum sergilemeleri, Rusya’nın onların desteğini alma umudunu artırıyor.
Batı’nın Cevabı
Batı liderleri, Ryabkov’un açıklamalarını sert bir şekilde kınadı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın nükleer silahlara başvurması halinde “ciddi sonuçlarla” karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı. ABD Başkanı Joe Biden ise Rusya’nın nükleer doktrininin gözden geçirilmesi olasılığını “aşırı sorumsuz” olarak nitelendirdi.
Uluslararası Toplumun Endişesi
Ryabkov’un sözleri, uluslararası topluluk arasında derin bir endişe yarattı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, nükleer silah kullanımının “korkunç sonuçlara” yol açacağı konusunda uyarıyor. Avrupa Birliği, Rusya’yı nükleer gerilimi kışkırtmaktan kaçınmaya çağırdı.
Yüksek Gerilimler Sürecek
Rusya ve Batı arasındaki gerilimlerin artması, Ukrayna’daki çatışmanın yaklaşan aylarda da tırmanmaya devam edebileceğine işaret ediyor. Nükleer tehditlerin hayata geçme olasılığı belirsiz olsa da, retoriğin tırmanması her iki tarafı da tehlikeli bir yola sürüklüyor. Diplomatik çözümlerin bulunması ve çatışmanın daha geniş kapsamlı bir savaşa dönüşmesinin önlenmesi giderek daha önemli hale geliyor.