Fransa’nın 30 Haziran’daki seçimleri, ülkenin uzun bir istikrarsızlık dönemine girmesini tetiklemeye hazırlanıyor.
Anketlerde önde giden aşırı sağ Ulusal Birlik (RN) ve aşırı sol Yeni Halk Cephesi (NFP), ülkenin geleceği için ciddi tehditler oluşturuyor. Başkan Emmanuel Macron’un merkezci ittifakı ise üçüncü sırada yer alıyor.
Financial Times’ta yer alan bir analizde, aşırı uçların yükselişinin Fransa’yı istikrarsızlığa sürükleyeceği tahmin ediliyor. Aşırı sağ ve aşırı sol hükümetler, ekonomiye zarar verecek savurgan ve milliyetçi politikalar benimseyebilir.
Fransa’nın borcu şu anda gayri safi yurtiçi hasılasının %110’una yaklaşırken, bütçe açığı da %5,5 seviyesinde. Hem RN hem de NFP, harcamaları artırma ve vergileri düşürme sözü veriyor, bu da kamu borcunu daha da şişirecek.
Maliye Bakanı Bruno Le Maire, aşırı uçların zaferinin Fransa’yı bir borç krizine itebileceği ve ülkenin mali durumunun IMF veya Avrupa Komisyonu tarafından denetlenmesine yol açabileceği konusunda uyardı.
Fransa’nın Euro kullanması, başka bir istikrarsızlık kaynağıdır. RN ve NFP, Avrupa Birliği’ne şüpheyle yaklaşıyor ve Almanya’ya düşmanlık besliyor. Bu, AB’nin birlik olmaya çalıştığı bir dönemde Avrupa’nın uyumuna zarar verebilir.
AB’nin Fransa’yı mali sorunlarından kurtarmak için isteksiz olması muhtemeldir, bu da Fransa’nın AB içinde bir oyunbozan olarak hareket etme olasılığını artırmaktadır.
RN’nin seçimleri kazanması durumunda, Fransa’nın AB’ye karşı daha çatışmacı bir duruş sergilemesi bekleniyor. Avrupa egemenliği adına Brüksel’e meydan okuyabilir.
Ancak iktidarın gerçekleri, RN’yi AB ile uzlaşmaya zorlayabilir. RN, 2017’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettikten sonra Euro’dan çıkma tehdidini sessizce terk etmişti.
Fransa’nın seçimleri, Avrupa’nın geleceği için önemli sonuçlar doğuracak. Aşırı uçların yükselişi, istikrarsızlık, ekonomik gerileme ve Avrupa birliğine zarar verme riski taşıyor.