Saadet Partisi TBMM’de haftalık olağan grup toplantısını gerçekleştirdi. Saadet Partisi adına kürsüye çıkarak konuşma yapan TBMM 28. Dönem İstanbul milletvekili Bülent Kaya, Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
İşgalci İsrail’in katliamlarını durdurmak için neden adım atılamadığını sorarak, “Bütün millet olarak tekrar sokaklara dökülüp Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve İsrail’i lanetlediğimizi en yüksek sesle dile getirmek gibi bir mecburiyetimiz var” dedi. “Filistinli kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ardından Kaya, 15 Temmuz darbe girişimine değindi. Hem darbeleri hem de darbe yapmaya kalkışanları lanetlediklerini ifade eden Kaya, “15 Temmuzdan sonra demokrasimizi ve milli iradeyi daha da güçlendirmek için atılması gereken adımları atıp, atmadığımızı” değerlendirmek gerektiğini söyledi. En önemlisi “15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren asıl suçluların yargılanıp, yargılanmadığın” konusunu bir kez daha gözden geçirmeleri gerektiğini vurguladı.
15 Temmuz darbe girişiminden ders alınmadığını belirten Kaya, kamuda ehliyet, liyakat ve şeffaflık ölçütüne aykırı yapıların meydana geldiğini ifade etti. Devlet içerisindeki yapılanmaların, devlet-mafya ilişkilerinin ve kamu ilkelerine aykırı kadrolaşmanın her geçen gün arttığını söyledi.
Süleyman Soylu’nun dokunulmazlığının kaldırılması yönünde müracaatta bulunacağı iddiasına da değinen Kaya, “Eski İçişleri Bakanına sesleniyorum. Böyle bir arzunuz varsa bilin ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde bakanların savcılar tarafından sorgulanması diye bir uygulama yok” dedi. Bakanların “Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan sıfatıyla yargılamalarıdır. Oraya gidebilmenin yolu ise 301 milletvekilinin TBMM’ye ilgili bakan hakkında bir soruşturma önergesi vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. 400 milletvekilinin oy kullanması gerektiğini vurguladı. “Yani TBMM’de 399 milletvekili ilgili bakanın suç işlediğine dair şüpheler var. Yüce Divana gitsin diye oy kullansa dahi, ilgili bakan Yüce Divana gidemiyor” dedi.
AKP’ye seslenen Kaya “Öyle dokunulmazlığımı kaldırın milletvekilliğinden istifa ediyorum. Dokunulmazlığımı da kalktı şovları ile TBMM’yi meşgul etmeyin. Çünkü siz eski bakanlar olarak milletvekili olmasanız dahi Anayasaya göre hiçbir savcı sizi sorgulayamaz” dedi. AKP’li bakanların denetim mekanizmasını sekteye uğratan uygulamaları kaldırmaları gerektiğini vurguladı.
Türkiye’de yaşanan ekonomik krize değinen Kaya, faiz politikalarını eleştirdi. Emekli maaşlarının ve sosyal yardım ücretlerinin yetersiz kaldığını vurguladı. “TÜRK-İŞ’in Haziran 2024 raporuna göre açlık sınırı 18 bin 978 lira. Yoksulluk sınırı 61 bin 820 lira. Bir bekar çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 24 bin 614 lira” ifadelerini kullandı. “Vatandaşlarımızı 17 bin TL asgari ücrete, 12 bin 500 emekli maaşına ve bin lira 2 bin lira, 3 bin lira, 5 bin lira sosyal yardım ücretlerine mahkum etmek vicdansızlıktır” dedi.
Mehmet Şimşek’in yüzde 40 enflasyon ile görevi devraldığını ardından ise yıl sonu yüzde 71 olan enflasyonu başarı olarak satmaya çalıştığını ifade eden Kaya, AKP’nin yanlış ekonomi politikalarının bedelinin ağır olduğunu vurguladı.
Yanlış ekonomi politikalarının düzeltilmesi çalışılırken vatandaşın mağdur edildiği bir sürecin ilerlediğini söyledi. Asgari ücretle geçinen ve emeklilerin bedel ödediğini vurguladı. “Siz bu millete çektirdiğiniz faturaları yandaş müteahhitlerinize çektirmediğiniz sürece, bu milletin, asgari ücretlinin, emeklinin, fakirin artık kemerinde sıkacak tek bir delik bile kalmadı” dedi. “Bu millete yansıttığınız her bir fatura, bu milletin kursağından aldığınız bir lokmadır” ifadelerini kullandı.
