Çanakkale Üniversitesi Öğretim Görevlisi Eşini Öldürmekten Yargılanıyor
Restoratör Tuğba Yavaş’ın (39), Çanakkale’deki dairesinin balkonundan düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili yargılanmasına başlanan eşi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Alptekin Yavaş (49), hakkındaki suçlamaları kabul etmedi ve eşinin düşerek öldüğünü savundu.
Yavaş, “Eşim düşerek vefat etti. Bu durumun en büyük mağduru benim. Çok sevdiğim eşimi, uğruna şiirler, kitaplar yazdığım kadını kaybettim. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
Mahkeme, Yavaş’ın tutukluluğunun devamına ve Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına karar verdi.
Ağırlaştırılmış Müebbet İstemiyle Dava Açılmıştı
Olay, 30 Ekim 2024 tarihinde saat 02.30 sıralarında meydana geldi. Restoratör Tuğba Yavaş, oturduğu apartmanın 5’inci katındaki dairesinin balkonundan park halindeki motosikletin üzerine düştü.
Ambulansla hastaneye kaldırılan Yavaş, doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
Soruşturma başlatan polis, Yavaş’ın eşi Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın ifadesine başvurdu. Yavaş, cinayet şüphesiyle gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturmasının ardından Yavaş hakkında ‘eşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Eşimin Daha Önce İntihar Girişimi Oldu
Davanın ilk duruşmasında müşteki yakınları duruşma salonunda hazır bulunurken, tutuklu sanık Prof. Dr. Alptekin Yavaş Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Yavaş, eşinin daha önce intihar girişimi olduğunu belirterek, “Eşim 2023 yılında büyük bir epilepsi nöbeti geçirdi. Daha önce böyle bir nöbet geçirmemişti. Geçirdiği nöbet sonrasında evde tek kalmaktan korktuğu için bir süre benimle okula geldi. Krizden sonra gittiğimiz nöroloji uzmanı bizi psikiyatriye yönlendirdi. 6 defa psikiyatriye gittik. Çeşitli ilaçlar verildi. Sonra kilo aldığı için ilaçları kullanmayı bıraktı. Kıskançlık krizleri başladı” dedi.
Olay günü eşinin mevlit organizasyonu için bir arkadaşıyla görüştükten sonra eve geldiğini söyleyen Yavaş, “Her şey normaldi. Uyumak için yatağa yattık. Bu sırada eşim benim ilgisizliğimden yakınarak, yaşadığı bazı sorunlardan anlatmaya başladı. Konuşma bir süre sonra tartışmaya dönüştü ve eşim benim üzerime yürümeye başladı. Yüksek sesle ‘Tuğba yeter’’ diye bağırdım. Tartışmanın sona ermesi için banyoya girdim. Her zaman tartışmalarda böyle yapardım. Onunda arkamdan geleceğini düşündüm. Böyle de oldu. Eşim arkamdan banyoya geldi. Ona şaka olsun diye su fırlattım. Ancak eşim bağırarak banyodan çıktı. Ben de hemen banyodan kurulanıp çıktım. Çıktığımda eşimi evin içinde göremedim. Eşim balkona çıkmıştı. Eşim balkondan bana bağırarak ‘Kendim atarım’ dedi. Oğluma ve bana buna yapamazsın diye karşılık verdim” diye konuştu.
Uğruna Şiirler, Kitaplar Yazdığım Kadını Kaybettim
Eşinin bir süre sonra tırabzanlardan sadece elleriyle tutunduğunu fark ettiğini ve bileklerinden tuttuğunu söyleyen Yavaş, “Eşime sağ ayağını tırabzanın üstünden atarsa kurtulabileceğini söyledim. Eşim bunu yapamadığını belirtti. Bir süre sonra eşimin elleri tırabzandan kaydı ve sadece ben bileklerinden tutuyordum. O sırada eşimi çekmeye çalıştım ancak gücüm yetmedi. Eşim düşerek vefat etti. Bu durumun en büyük mağduru benim. Çok sevdiğim eşimi, uğruna şiirler, kitaplar yazdığım kadını kaybettim” dedi.
Sanık savunmasının ardından Tuğba Yavaş’ın yakınları şikayetçi sıfatıyla dinlendi. Hakim, sanık Alptekin Yavaş’ın tutukluluk halinin devamına ve ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına karar verip, duruşmayı erteledi.