Depremzedelerin yaşadığı mağduriyetler, Hatay’ın Defne ilçesinde gündeme geldi. Evleri rezerv alan sınırları içerisinde kalan depremzedeler, hukuksal dayanaktan yoksun bir şekilde mülksüzleştirildiklerini iddia ederek tepkilerini dile getiriyor.
Yeniden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan Murat Kurum, deprem bölgesinde incelemede bulundu. Ancak rezerv alanlarda mülksüzleşme tehlikesi altında bulunan depremzedelerle doğrudan temas kurmadı. Bakan Kurum, yaptığı açıklamada, “Rezerv alanlarda yalnızca burada ikamet eden vatandaşlarımızın konutlandıracağı projeler gerçekleştireceğiz. Bu alanlara ilçe veya mahalleden başka vatandaşlar yerleştirilmeyecek” şeklinde ifadeler kullandı.
Bakan Kurum’un açıklaması, depremzedeler tarafından tatmin edici bulunmadı. Bir depremzede, “Bakanlığın önerdiği 5 Şubat tarihli değerlendirme, sarsıntı öncesi arsa değerimizin çok altındadır. Yapı kooperatifi, depremden önce arsam için yüzde 40 ortaklık payı teklif ediyordu. Bu da yaklaşık 20 milyon liraya denk geliyor. Bakanlığın teklifi ise bu tutarın çok altında kalıyor. Üstelik kamulaştırma halinde borç altına da sokulacağım” dedi.
Başka bir depremzede ise, “Devletin tüm aile fertlerimi tek bir çatı altında barındıracak bir konut vermesini istiyoruz. Erdoğan’a mülklerimizi gasp etme fırsatı vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Depremzedeler, rezerv alanlarda mülksüzleştirme sürecine olan itirazlarını dile getirmek için çeşitli yollara da başvurdu. Bazı depremzedeler, hukuki süreç başlatmayı planlarken bazıları ise basın yoluyla şikayetlerini dile getirmeye çalıştı.
Konuyla ilgili olarak defalarca yetkililere çağrıda bulunan Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel, “Depremzedelerin hakları korunmalı ve mağduriyetleri giderilmelidir. Rezerv alan konusundaki belirsizlikler bir an önce ortadan kaldırılmalıdır” dedi.
Depremzedelerin yaşadığı mülksüzleştirme tehdidi, depremin yol açtığı fiziki hasarların yanı sıra psikolojik bir travma da yaratıyor. Evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetme korkusu, depremi yaşayan vatandaşların yaralarını derinleştiriyor.
Bu nedenle, yetkililerden, depremzedelerin haklarını koruyacak ve mağduriyetlerini giderecek acil önlemler alınması talep ediliyor. Rezerv alan uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi ve depremzedelerin mülklerinin korunması, bölgedeki toplumsal barışın ve huzurun sağlanması için hayati önem taşıyor.