Tocci, İsrail-Körfez ilişkilerinde görülen normalleşmenin Filistin davasını ihmal ettiğini vurguladı. İsrail’in Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru gibi çok uluslu projelere katılımını da eleştiren Tocci, bu projelerin Filistin saldırılarının sona erdiği varsayımıyla inşa edildiğini belirtti. Ancak son saldırılar, bu varsayımın yanlışlığını ortaya koydu.
Tocci, İsrail’in Filistin’deki saldırılarının enerji ve gıda güvenliğini etkilemediğini, ancak Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan daha fazla yankı uyandırdığını söyledi. Bu durum, Filistin davasının özellikle Güney ülkelerinde sömürgecilik ve adaletsizlik geçmişini hatırlatmasıyla ilgili.
Uluslararası hukukun ihlal edilmesi ve çifte standartların uluslararası adalet açısından ciddi risk oluşturduğunu vurgulayan Tocci, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yönelik tutuklama kararının sürmemesi, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için böyle bir kararın devam etmesini sorguladı.
Tocci, İsrail’in 7 Ekim 2023 sonrası saldırılarının bölgedeki barışı tehdit ettiğini ifade etti. Lübnan ateşkesinin uzun süreli barış getirebileceğine şüpheyle yaklaştı. Aksine, İsrail’in tüm gücünü Gazze’ye yönlendirebileceği ve bu durumun İran ile doğrudan çatışma riskini artırabileceği uyarısında bulundu.
Tocci, Avrupa Birliği’nin (AB) Orta Doğu’da itibar kaybettiğini söyledi. AB’nin yaşananlara müdahaledeki gecikmesi, özellikle Güney ülkelerinde güveni sarstı. AB’nin İsrail Başbakanı Netanyahu’ya yönelik tutuklama kararı konusundaki kararsızlığı, Avrupa karşıtı önyargıları güçlendirdi.