Yunanistan, Ege Denizi ve Akdeniz bölgesindeki askeri gücünü artırmak için önemli adımlar atmaya devam ediyor. Son gelişmeler arasında Türkiye sınırına yakın bölgelere askeri yığınak ve Fransa’dan iki yeni Rafale savaş uçağı satın alma anlaşması yer alıyor.
Fransa ile yapılan anlaşmaya göre, Yunanistan Hava Kuvvetleri her ay bir adet Rafale tek koltuklu savaş uçağı alacak. Bu uçaklar, Yunanistan’ın hava savunma yeteneklerini önemli ölçüde artırması bekleniyor. Yunanistan, halen eski F-16 blok-30 ve Mirage 2000-5 uçaklarını filosunda bulunduruyor. Bu uçakların elden çıkarılması durumunda Yunanistan, altı adet ek Rafale uçağı siparişi vermeyi planlıyor.
Yunan Hava Kuvvetleri’nin şu anda envanterinde 24 adet operasyonel Mirage 2000-5 uçağı bulunuyor. Bu uçaklar, Ege Denizi’nde görev yapıyor ve 500 kilometre menzilli Scalp EG stratejik füzeleri taşıma kapasitesine sahip. Ayrıca 18 adet 2000 EGM Yunan savaş uçağının Ukrayna’ya askeri yardım olarak gönderileceğine dair haberler var.
Yunan basını, bu uçakların Yunanistan’ın çıkarları doğrultusunda Sırbistan, Hindistan veya başka bir ülkeye satılmasının daha uygun bir seçenek olacağı konusunda fikir yürütüyor. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, yakın zamanda F-4’lerin yanı sıra Mirage 2000-5 ve F-16 Block 30 uçaklarının satın alınmasıyla ilgilendiklerini belirtmişti.
Bu gelişmeler, Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki hava üstünlüğünü güçlendirme çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Yunanistan, son yıllarda bir dizi askeri tatbikat düzenleyerek ve yeni silah sistemleri satın alarak askeri gücünü artırmıştı. Bu adımlar, Türkiye ile yaşanan gerilimlerin artması karşısında atılıyor.
Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler, bir dizi konuda anlaşmazlıklar nedeniyle gergin. Bu konular arasında Ege Denizi’ndeki hava sahası, Kıbrıs sorunu ve Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama çalışmaları yer alıyor. Her iki ülke de son aylarda birbirlerini askeri provokasyonlarla suçluyor.
Rafale uçaklarının satın alınması ve diğer askeri hamleler, Yunanistan’ın bölgedeki askeri dengesini koruma ve Türkiye karşısında caydırıcılık sağlama konusundaki kararlılığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Ancak bu adımların Türkiye ile ilişkiler üzerindeki etkisini görmek için zamanın geçmesi gerekiyor.