1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Taksim’e yürümek istedikleri için gözaltına alınan ve tutuklanan 12 kişinin yargılandığı dosyanın ilk duruşması gerçekleşti. İlk duruşmada tüm sanıkların tahliyesine karar verildi.
Sanıklar, 1 Mayıs 2024’te Taksim’e yürümeyi planladıkları ve yürüyüşlerinin gözetim ve denetim altına alınmasını talep ettikleri için güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandılar.
Duruşmada sanıkların avukatları, müvekkillerinin 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek istemelerinin haklı olduğunu savundu. Avukatlar, 1 Mayıs’ın işçi ve emekçilerin tarihsel bir günü olduğunu ve bu günde Taksim’de toplanmanın bir gelenek haline geldiğini belirttiler. Ayrıca sanıkların şiddet veya kamu düzenini bozmak gibi bir amaçları olmadığını da ifade ettiler.
Savcılık ise sanıkların 1 Mayıs’ta izinsiz bir yürüyüş düzenlemeye çalıştıklarını ve bu nedenle tutuklanmalarının haklı olduğunu savundu. Savcılık, sanıkların yürüyüşlerinin güvenlik güçleri tarafından gözetim ve denetim altına alınmasına izin vermediklerini de belirtti.
Mahkeme, savcılığın iddialarını reddederek sanıkların tahliyesine karar verdi. Mahkeme, sanıkların 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek istemelerinin haklı olduğunu ve bu yürüyüşün kamu düzenini bozmayacağını değerlendirdi. Mahkeme ayrıca sanıkların tutuklanmaları için yeterli delil bulunmadığına karar verdi.
Sanıkların tahliyesi, işçi ve emekçi kesim tarafından memnuniyetle karşılandı. Sendikalar ve işçi örgütleri, bu kararın 1 Mayıs’ın işçi sınıfının mücadelesinin bir sembolü olduğunu vurguladılar. Ayrıca kararın ifade özgürlüğünün ve toplanma hakkının korunmasının önemine de dikkat çektiler.
Bu olumlu gelişmenin ışığında, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Taksim’e yürümek isteyen işçi ve emekçilerin haklarına saygı duyulması ve toplumsal barış ve huzurun sağlanması gerektiği vurgulanmalıdır.